
- Su
buharı: En bol bulunan sera gazıdır, ancak daha da önemlisi, iklim
için bir ters tepki görevi görür. Dünya'nın atmosferi ısındıkça su
buharı artar, ancak bulutlar ve yağış olasılığı da artar, bu da bunları
sera etkisine yönelik en önemli ters tepki mekanizmalarından bazıları
haline getirir.
- Karbon
dioksit (CO2): Atmosferin küçük ama çok önemli bir bileşeni
olan karbondioksit, solunum ve yanardağ patlamaları gibi doğal süreçler ve
ormansızlaşma, arazi kullanımı değişiklikleri ve yanan fosil yakıtlar gibi
insan faaliyetleri yoluyla salınır. İnsanlar, Sanayi Devrimi
başladığından beri atmosferdeki CO2 konsantrasyonunu %48
oranında artırdı. Bu, uzun vadede iklimi değişikliğe zorlayan etkidir.
- Metan Gazı (CH4): Çöplüklerde,
tarımda ve özellikle pirinç ekiminden kalan atıkların ayrıştırılması dahil
olmak üzere hem doğal kaynaklar hem de insan faaliyetleri yoluyla üretilen
bir hidrokarbon gazıdır. Bunun yanı sıra evcil hayvancılıkla ilişkili
geviş getirenlerin sindirimi ve gübrelerinden de doğaya metan gazı
salınır. Molekül bazında metan,
karbondioksitten çok daha aktif bir sera gazıdır, ancak aynı zamanda
atmosferde çok daha az miktarda bulunur.
- Azot
Oksit (N2O: Özellikle ticari ve organik gübre kullanımı, fosil yakıt yakma,
nitrik asit üretimi ve biyo-kütle yakma gibi toprak işleme uygulamaları
tarafından üretilen güçlü bir sera gazıdır.
- Kloroflorokarbonlar
(CFC'ler): Bir dizi uygulamada kullanılan tamamen endüstriyel kökenli
sentetik bileşiklerdir, bununla birlikte ozon tabakasının tahrip olmasına
katkıda bulunma yetenekleri nedeniyle uluslararası anlaşmalarla üretim ve
atmosfere salınma konusunda büyük ölçüde düzenlenmiştir. Onlar da
sera gazlarıdır.
BD /  at November 14, 2021 / 

- Su
buharı: En bol bulunan sera gazıdır, ancak daha da önemlisi, iklim
için bir ters tepki görevi görür. Dünya'nın atmosferi ısındıkça su
buharı artar, ancak bulutlar ve yağış olasılığı da artar, bu da bunları
sera etkisine yönelik en önemli ters tepki mekanizmalarından bazıları
haline getirir.
- Karbon
dioksit (CO2): Atmosferin küçük ama çok önemli bir bileşeni
olan karbondioksit, solunum ve yanardağ patlamaları gibi doğal süreçler ve
ormansızlaşma, arazi kullanımı değişiklikleri ve yanan fosil yakıtlar gibi
insan faaliyetleri yoluyla salınır. İnsanlar, Sanayi Devrimi
başladığından beri atmosferdeki CO2 konsantrasyonunu %48
oranında artırdı. Bu, uzun vadede iklimi değişikliğe zorlayan etkidir.
- Metan Gazı (CH4): Çöplüklerde,
tarımda ve özellikle pirinç ekiminden kalan atıkların ayrıştırılması dahil
olmak üzere hem doğal kaynaklar hem de insan faaliyetleri yoluyla üretilen
bir hidrokarbon gazıdır. Bunun yanı sıra evcil hayvancılıkla ilişkili
geviş getirenlerin sindirimi ve gübrelerinden de doğaya metan gazı
salınır. Molekül bazında metan,
karbondioksitten çok daha aktif bir sera gazıdır, ancak aynı zamanda
atmosferde çok daha az miktarda bulunur.
- Azot
Oksit (N2O: Özellikle ticari ve organik gübre kullanımı, fosil yakıt yakma,
nitrik asit üretimi ve biyo-kütle yakma gibi toprak işleme uygulamaları
tarafından üretilen güçlü bir sera gazıdır.
- Kloroflorokarbonlar
(CFC'ler): Bir dizi uygulamada kullanılan tamamen endüstriyel kökenli
sentetik bileşiklerdir, bununla birlikte ozon tabakasının tahrip olmasına
katkıda bulunma yetenekleri nedeniyle uluslararası anlaşmalarla üretim ve
atmosfere salınma konusunda büyük ölçüde düzenlenmiştir. Onlar da
sera gazlarıdır.
Günümüzde özellikle her türlü taşımacılıkta ve ısınmada yoğun şekilde fosil yakıtlar kullanmaktadırlar. Fosil yakıtlar, kömür linyit ve petrol ürünleri olarak sayılabilir. Fosil yakıtların aşırı kullanımı nedeniyle doğal denge bozulmaya başlamıştır. Atmosferdeki kükürtdioksit ve azot oksitlerin miktarının artması bu olaylar sonucu gerçekleşmektedir. Atmosferdeki su buharı ile birleşen bu kirleticiler asidik özellik taşıyan maddelere dönüşür. su buharıyla birleşen bu gazlar asit damlaları halinde yağışlarla yeryüzüne düşerler bu olaya asit yağmurları denilir.
Asit yağmurları düştükleri yerde yoğun kirlilik meydana getiri ve buralardaki tüm canlı ve cansız varlıklara hayati zararlar verirler. ayrıca rüzgar gibi etkenlerle taşınarak daha uzak bölgelere de benzer zarar verebilirler.
Asit yağmurlarına neden olan, Kükürtdioksit (SO2) ve Azotoksitler (NOx), fosil yakıtların yakılması, Amonyak (NH3) ise tarımsal faaliyetlerde kullanılmasından dolayı ortaya çıkar.
Asit yağmurları, balık ve bitki ölümlerine, binaların aşınmasına neden olur, ağır metal ve nitrat benzeri kirleticiler kolaylıkla yer altı sularına karışarak ve su içerisinde yayılarak suların kirlenmesine neden olur ve insan sağlığını da tehdit eder..
BD /  at October 28, 2021 / 
Günümüzde özellikle her türlü taşımacılıkta ve ısınmada yoğun şekilde fosil yakıtlar kullanmaktadırlar. Fosil yakıtlar, kömür linyit ve petrol ürünleri olarak sayılabilir. Fosil yakıtların aşırı kullanımı nedeniyle doğal denge bozulmaya başlamıştır. Atmosferdeki kükürtdioksit ve azot oksitlerin miktarının artması bu olaylar sonucu gerçekleşmektedir. Atmosferdeki su buharı ile birleşen bu kirleticiler asidik özellik taşıyan maddelere dönüşür. su buharıyla birleşen bu gazlar asit damlaları halinde yağışlarla yeryüzüne düşerler bu olaya asit yağmurları denilir.
Asit yağmurları düştükleri yerde yoğun kirlilik meydana getiri ve buralardaki tüm canlı ve cansız varlıklara hayati zararlar verirler. ayrıca rüzgar gibi etkenlerle taşınarak daha uzak bölgelere de benzer zarar verebilirler.
Asit yağmurlarına neden olan, Kükürtdioksit (SO2) ve Azotoksitler (NOx), fosil yakıtların yakılması, Amonyak (NH3) ise tarımsal faaliyetlerde kullanılmasından dolayı ortaya çıkar.
Asit yağmurları, balık ve bitki ölümlerine, binaların aşınmasına neden olur, ağır metal ve nitrat benzeri kirleticiler kolaylıkla yer altı sularına karışarak ve su içerisinde yayılarak suların kirlenmesine neden olur ve insan sağlığını da tehdit eder..