Showing posts with label kuraklık. Show all posts
Showing posts with label kuraklık. Show all posts

Sunday, October 31, 2021

Kuraklık

BD  /  at  October 31, 2021  /  No comments

Posted in: Read Complete Article»

Thursday, October 28, 2021

Mera Islahı

 

Bitkiler bulundukları ortamla denge haline gelmeleri çok uzun yıllar süresince mümkün olmuştur. Bu süre içinde meranın taşıyabileceği en yüksek bitki topluluğuna klimax vejetasyon denilmektedir. Böyle bir merada, çevre şartları olan iklim, toprak, yükseklik ve biotik şartlar değişmedikçe meranın klimax bitki topluluğu da değişmez. Bu şartlardan birinde bir değişiklik olduğu takdirde, merayı meydana getiren bitki topluluklarında da değişiklik başlar.
Şartlar bozulunca mera bitki topluluğu da bozulur. Meraya, yeni çevre şartlarına uygun bitki toplulukları gelmeye başlar. Merayı terk eden bitki topluluklarının yerine hayvanlar için daha az değerli, fakat yeni şartlara kendini adapte edebilen bitkiler gelir. Mera bozulması olayında iyi cins otlar hayvanlar tarafından devamlı tercih edildiğinden bu türler, devamlı otlatmayla, büyüme kuvvetleri azalır ve zamanla meradan çekilirler.
Bu bitkiler yerine, rekabet gücü fazla ve hayvanlar tarafından sevilmeyen ot ve çalı türleri merayı istila ederler. Kaybolan bitkilerin yerine, önce tek yıllık bitkiler daha sonra da çok yıllık ot ve çalı türleri yer yer merayı kaplarlar. Bu bitkilerin hayvan besleme değerleri düşük olduğundan meranın yem değeri de zayıf olur.
Mera Bozulmasının Sebepleri:
Aşırı Otlatma: Bir meranın bir mevsimde üretmiş olduğu otun yarısından fazlası hayvanlar tarafından tüketilirse buna aşırı otlatma denilmektedir
Erken Otlatma: Mera bitkileri, vejetasyon devresinin başında, yeni büyümeye başladıkları zamanda, yedek besin maddeleri ile beslendikleri için otlatmaya karşı son derece hassastırlar. İşte vejetasyon devresinin başında otlatma yapıldığı takdirde bitkiler kolayca büyüyemez ve zayıf kalırlar.
Kuraklık: Meradaki otlar aşırı ve erken otlatmayla zayıf düşmüş ise bu arada kurak bir yazda geçirildiği takdirde kuruyup yok olabilirler.
Kontrolsüz Otlatma: Hayvan sahipleri meraya istedikleri zaman ve istedikleri kadar hayvan sokarlarsa, bitkiler kolayca büyüyemez ve zayıf düşerek yok olurlar.
Yakma: Hayvan sahipleri, meradaki çalı ve dikenleri, yok etmek için kontrolsüz yakarlarsa, meranın klimax türleri kolayca yok olur.
Sürdürülebilir Bir Otlatma Sisteminin Önemli Unsurları Toprak Durumu: Verimliliği, derinliği, biyolojik canlılığı, zengin su kaynağı, faydalı element miktarı, tuzluluğu ve alkaliliği, pH durumu, erozyon durumu, drenaj durumu
Bitki Durumu: Mera yönetimi, çoğunluklu baklagil bitkiler, alternatif bitki türleri, kuru yem ve silaj imkânı, silvo - pastoral sisteme uygunluğu
Hayvan Durumu: Pazar ekonomisine uygunluğu, ikincil ürün değeri, ekolojik koşullara uygunluğu, sayısı, verim gücü yüksek cinsi
Pazarlama Durumu: Hayvansal üretimin değeri, halk ihtiyacı, alternatif pazar durumu
BD  /  at  October 28, 2021  /  No comments

 

Bitkiler bulundukları ortamla denge haline gelmeleri çok uzun yıllar süresince mümkün olmuştur. Bu süre içinde meranın taşıyabileceği en yüksek bitki topluluğuna klimax vejetasyon denilmektedir. Böyle bir merada, çevre şartları olan iklim, toprak, yükseklik ve biotik şartlar değişmedikçe meranın klimax bitki topluluğu da değişmez. Bu şartlardan birinde bir değişiklik olduğu takdirde, merayı meydana getiren bitki topluluklarında da değişiklik başlar.
Şartlar bozulunca mera bitki topluluğu da bozulur. Meraya, yeni çevre şartlarına uygun bitki toplulukları gelmeye başlar. Merayı terk eden bitki topluluklarının yerine hayvanlar için daha az değerli, fakat yeni şartlara kendini adapte edebilen bitkiler gelir. Mera bozulması olayında iyi cins otlar hayvanlar tarafından devamlı tercih edildiğinden bu türler, devamlı otlatmayla, büyüme kuvvetleri azalır ve zamanla meradan çekilirler.
Bu bitkiler yerine, rekabet gücü fazla ve hayvanlar tarafından sevilmeyen ot ve çalı türleri merayı istila ederler. Kaybolan bitkilerin yerine, önce tek yıllık bitkiler daha sonra da çok yıllık ot ve çalı türleri yer yer merayı kaplarlar. Bu bitkilerin hayvan besleme değerleri düşük olduğundan meranın yem değeri de zayıf olur.
Mera Bozulmasının Sebepleri:
Aşırı Otlatma: Bir meranın bir mevsimde üretmiş olduğu otun yarısından fazlası hayvanlar tarafından tüketilirse buna aşırı otlatma denilmektedir
Erken Otlatma: Mera bitkileri, vejetasyon devresinin başında, yeni büyümeye başladıkları zamanda, yedek besin maddeleri ile beslendikleri için otlatmaya karşı son derece hassastırlar. İşte vejetasyon devresinin başında otlatma yapıldığı takdirde bitkiler kolayca büyüyemez ve zayıf kalırlar.
Kuraklık: Meradaki otlar aşırı ve erken otlatmayla zayıf düşmüş ise bu arada kurak bir yazda geçirildiği takdirde kuruyup yok olabilirler.
Kontrolsüz Otlatma: Hayvan sahipleri meraya istedikleri zaman ve istedikleri kadar hayvan sokarlarsa, bitkiler kolayca büyüyemez ve zayıf düşerek yok olurlar.
Yakma: Hayvan sahipleri, meradaki çalı ve dikenleri, yok etmek için kontrolsüz yakarlarsa, meranın klimax türleri kolayca yok olur.
Sürdürülebilir Bir Otlatma Sisteminin Önemli Unsurları Toprak Durumu: Verimliliği, derinliği, biyolojik canlılığı, zengin su kaynağı, faydalı element miktarı, tuzluluğu ve alkaliliği, pH durumu, erozyon durumu, drenaj durumu
Bitki Durumu: Mera yönetimi, çoğunluklu baklagil bitkiler, alternatif bitki türleri, kuru yem ve silaj imkânı, silvo - pastoral sisteme uygunluğu
Hayvan Durumu: Pazar ekonomisine uygunluğu, ikincil ürün değeri, ekolojik koşullara uygunluğu, sayısı, verim gücü yüksek cinsi
Pazarlama Durumu: Hayvansal üretimin değeri, halk ihtiyacı, alternatif pazar durumu

Wednesday, October 27, 2021

Kıtlık Nedir?

Kıtlık;

Yaygın ve sürekli açlığa neden olan, etkilediği insanları aşırı şekilde zayıflayıp güçten düşmesine ve ölüm oranlarında önemli bir artışa neden olan aşırı ve uzun süreli gıda bulunamaması olarak tarif edilebilir.

Gıda darlığı çekilen bölge ya da ülkelerdeki tüm insan sınıfları ve topluluklarını bir şekilde ve belirli oranlarda etkileyen kıtlıklara genel kıtlıklar denir. Ülkenin yalnızca bir bölümünde yoğunlaşan, ama çoğunlukla kıtlık bölgesindeki bütün toplulukları etkileyen kıtlıklara ise bölgesel kıtlık denilir. Gıda darlığı olan ülkede ya da bölgede yalnızca belli bir nüfus kesiminin, darlığın coğrafi yoğunluğundan bağımsız olarak etkilenmesi durumunda ise sınıfsal kıtlıktan söz edileblir.

Kıtlığın Nedenleri;

Genellikle doğal ve beşeri olmak üzere iki ana kategoride ele alınabilir. Kuraklık, aşırı yağmur ve taşkınlar, mevsimsel ortalamaların dışında gerçekleşen soğuklar, tayfunlar, bitki hastalıkları ve ürünlere arız olan zararlı böcekler gibi doğal ya da fiziksel nedenler ürünlerin ve gıda kaynaklarının yok olmasına yol açabilir. Kuraklık, kıtlığın en sık karşılaşılan doğal nedeni olarak çorak ya da yarı çorak yerlerde açlığa yol açan başlıca etkendir. Sulamada yararlanılan önemli bir ırmağın kaynağında baş gösteren kuraklık, ırmağın suladığı bölgelerde kıtlığa yol açabilir.

Siyasi ve kültürel nedenlerden kaynaklanan kıtlıklar, doğal kıtlıkların çoğunun tersine, denetim altına alınabilir niteliktedir. Kıtlığın insanlardan kaynaklanan başlıca nedeni savaşlardır. Savaşlar sırasında ürün ve yiyeceklerin yok edilmesinin yanı sıra kuşatma ve abluka gibi taktiklerle yiyecek dağıtımı da büyük ölçüde engellenir.

Kıtlık tehlikesi günümüzde de varlığını korumaktadır. 20. yüzyılda Batı Avrupa ile ABD'de ve öteki gelişmiş ülkelerde kıtlık görülmemiştir. Başka ülkeler de ithal ettikleri gıda maddelerini kısa zamanda ve etkin biçimde dağıtarak kıtlıkla savaşta başarılı olabilmişlerdir. Gelecekte kıtlık tehlikesiyle karşılaşılabilecek yörelerin başında Latin Amerika, Orta Afrika ve Güneydoğu Asya ülkeleri gelmektedir.

Tarihte kayıtlara geçen ilk kıtlıklar;

MÖ 4. binyılda Mısır ve Orta Doğu'da görülmüştür. Bu ilk kıtlıklar, doğal çevrenin yoğun yerleşik tarıma elverişsizliğinden kaynaklandığı için fiziksel kıtlık olarak da nitelenir. 1700'lerden bu yana dünyanın kıtlık çekilen başlıca yöresi Asya'dır. Aşırı nüfusun yol açtığı yiyecek yetersizliği bu kıtada yaşanan kıtlıkların çoğunda belirleyici olmuştur. Bunlar da geçimlik düzeyde ya da bu düzeyin biraz üzerinde tarımsal ürün elde edilen kurak, ama zaman zaman taşkınlara uğrayan yörelerde ortaya çıkmıştır. 

Aşırı nüfusa bağlı kıtlığın en sık görüldüğü ülkelerin başında Hindistan ve Çin gelir. 
  • Hindistan'da Dekkan'da 1702-04 arasındaki kıtlık 2 milyonu aşkın can kaybına yol açmıştır. 
  • 1876-79 arasında Çin'in kuzeyini etkileyen kıtlıkta 9-13 milyon insanın öldüğü sanılmaktadır. 
  • İrlanda'da 1846-47 yıllarında patates ürününü yok eden bitki hastalığının yol açtığı kıtlık 2-3 milyon insanın ölümü ile sonuçlanmıştır. 
  • 1971-73 arasında kuraklık Etiyopya'da 1.5 milyon insanın ölmesine yol açmıştır. 
  • 1980'lerin ortalarında başlayan kıtlık Afrika'da Büyük Sahra'nın güneyindeki kurak bölgede yaşayan 150 milyon insanın sağlığını tehdit etmektedir.
famine


BD  /  at  October 27, 2021  /  No comments

Kıtlık;

Yaygın ve sürekli açlığa neden olan, etkilediği insanları aşırı şekilde zayıflayıp güçten düşmesine ve ölüm oranlarında önemli bir artışa neden olan aşırı ve uzun süreli gıda bulunamaması olarak tarif edilebilir.

Gıda darlığı çekilen bölge ya da ülkelerdeki tüm insan sınıfları ve topluluklarını bir şekilde ve belirli oranlarda etkileyen kıtlıklara genel kıtlıklar denir. Ülkenin yalnızca bir bölümünde yoğunlaşan, ama çoğunlukla kıtlık bölgesindeki bütün toplulukları etkileyen kıtlıklara ise bölgesel kıtlık denilir. Gıda darlığı olan ülkede ya da bölgede yalnızca belli bir nüfus kesiminin, darlığın coğrafi yoğunluğundan bağımsız olarak etkilenmesi durumunda ise sınıfsal kıtlıktan söz edileblir.

Kıtlığın Nedenleri;

Genellikle doğal ve beşeri olmak üzere iki ana kategoride ele alınabilir. Kuraklık, aşırı yağmur ve taşkınlar, mevsimsel ortalamaların dışında gerçekleşen soğuklar, tayfunlar, bitki hastalıkları ve ürünlere arız olan zararlı böcekler gibi doğal ya da fiziksel nedenler ürünlerin ve gıda kaynaklarının yok olmasına yol açabilir. Kuraklık, kıtlığın en sık karşılaşılan doğal nedeni olarak çorak ya da yarı çorak yerlerde açlığa yol açan başlıca etkendir. Sulamada yararlanılan önemli bir ırmağın kaynağında baş gösteren kuraklık, ırmağın suladığı bölgelerde kıtlığa yol açabilir.

Siyasi ve kültürel nedenlerden kaynaklanan kıtlıklar, doğal kıtlıkların çoğunun tersine, denetim altına alınabilir niteliktedir. Kıtlığın insanlardan kaynaklanan başlıca nedeni savaşlardır. Savaşlar sırasında ürün ve yiyeceklerin yok edilmesinin yanı sıra kuşatma ve abluka gibi taktiklerle yiyecek dağıtımı da büyük ölçüde engellenir.

Kıtlık tehlikesi günümüzde de varlığını korumaktadır. 20. yüzyılda Batı Avrupa ile ABD'de ve öteki gelişmiş ülkelerde kıtlık görülmemiştir. Başka ülkeler de ithal ettikleri gıda maddelerini kısa zamanda ve etkin biçimde dağıtarak kıtlıkla savaşta başarılı olabilmişlerdir. Gelecekte kıtlık tehlikesiyle karşılaşılabilecek yörelerin başında Latin Amerika, Orta Afrika ve Güneydoğu Asya ülkeleri gelmektedir.

Tarihte kayıtlara geçen ilk kıtlıklar;

MÖ 4. binyılda Mısır ve Orta Doğu'da görülmüştür. Bu ilk kıtlıklar, doğal çevrenin yoğun yerleşik tarıma elverişsizliğinden kaynaklandığı için fiziksel kıtlık olarak da nitelenir. 1700'lerden bu yana dünyanın kıtlık çekilen başlıca yöresi Asya'dır. Aşırı nüfusun yol açtığı yiyecek yetersizliği bu kıtada yaşanan kıtlıkların çoğunda belirleyici olmuştur. Bunlar da geçimlik düzeyde ya da bu düzeyin biraz üzerinde tarımsal ürün elde edilen kurak, ama zaman zaman taşkınlara uğrayan yörelerde ortaya çıkmıştır. 

Aşırı nüfusa bağlı kıtlığın en sık görüldüğü ülkelerin başında Hindistan ve Çin gelir. 
  • Hindistan'da Dekkan'da 1702-04 arasındaki kıtlık 2 milyonu aşkın can kaybına yol açmıştır. 
  • 1876-79 arasında Çin'in kuzeyini etkileyen kıtlıkta 9-13 milyon insanın öldüğü sanılmaktadır. 
  • İrlanda'da 1846-47 yıllarında patates ürününü yok eden bitki hastalığının yol açtığı kıtlık 2-3 milyon insanın ölümü ile sonuçlanmıştır. 
  • 1971-73 arasında kuraklık Etiyopya'da 1.5 milyon insanın ölmesine yol açmıştır. 
  • 1980'lerin ortalarında başlayan kıtlık Afrika'da Büyük Sahra'nın güneyindeki kurak bölgede yaşayan 150 milyon insanın sağlığını tehdit etmektedir.
famine


ZIRAI DON DOLU EROZYON ÇIĞ DÜŞMESİ SU TAŞKINLARI KURAKLIK HORTUMLAR SİS KUVVETLİ RÜZGAR VE FIRTINA ORMAN YANGINLARI HEYELAN SEL BASKINI YANARDAĞ PATLAMASI DEPREMLER TSUNAMİ TRUF MANTARI KUŞ CENNETİ NEMRUT KRATER GÖLÜ COMBATING DESERTIFICATION

Copyright © 2013 Küresel Isınma-İklim Değişikliği-Çölleşme. WP Theme-junkie converted by Bloggertheme9
Blogger templates. Proudly Powered by Blogger.