Showing posts with label petrol. Show all posts
Showing posts with label petrol. Show all posts

Thursday, October 28, 2021

Fosil Yakıt Nedir?

Küresel iklim değişikliğinin temelinde insanların toprağın altında milyonlarca yıldır yatan fosil yakıtları korkunç bir hızla yeryüzüne çıkartılıp yakılmaları yatmaktadır. Bu değişikliklerin geleceğini tahmin edebilmek için de bu fosil yakıtlarının nasıl oluştuğunu ve daha da önemlisi, daha ne kadarının yerin altında olduğunu anlamamız gerekir.

Yaklaşık 4,5 milyar yıl yaşındaki dünyamızın atmosferi ilk oluştuğu sırada büyük volkanik patlamalar nedeniyle bugünkünden çok daha fazla karbondioksit içermekteydi. Günümüzden 500 milyon yıl önce CO2 miktarının 7000 ppm, yani bugünkü miktarın yaklaşık 20 katı olduğu düşünülmektedir. Bitkiler büyümek için karbondioksite ihtiyaç duyduklarından CO2 miktarının böylesine yüksek olması dünyanın zengin bir bitki örtüsüne de sahip olmasına sebep oldu. Bu dönemdeki ağaçlar ilk defa kabuk yapmayı becererek dev büyüklüklere ulaştılar. Evet, bu zamanın öncesinde bitkiler kabuk yapma yetisine sahip olmadıklarından boyları fazla uzayamıyordu. Bu kalın kabuk tabakasını hazmedecek bakteriler de daha gelişmemiş olduğundan bu ağaç türleri çok geliştiler. Ancak Karbonifer (360-300 Myıl önce) ve Permiyen (300-250 Myıl önce) dönemlerinde bu bitkiler zamanla ölerek nemli ormanların dibinde kalın bir tabaka oluşturdular.

Bu kalın ve nemli tabaka içinde çamur da bulundurduğundan bu ağaç ve bitkilerin aerobik (hava bulunan ortamda) çürümeleri mümkün olmadı. Eğer bu bitki örtüsü aerobik ortamda çürüyecek olsa ortaya CO2 çıkacağı için atmosferdeki CO2 miktarı da sabit kalırdı. Ancak çürümeleri hava olmayan ortamda gerçekleşmiş olduğu için bugün kömür dediğimiz maddenin temelini oluşturdular. Bildiğiniz gibi bitkiler atmosferdeki CO2 ve suyu kullanarak, güneşten gelen enerji yardımıyla şeker molekülleri oluştururlar. Biz bu işleme fotosentez diyoruz. Şeker molekülleri beş veya altı karbon atomundan oluşan halkalardır ve doğanın mükemmel bir enerji saklama metodudur, çünkü bitkiler aynı zamanda bu halkalardan uzun zincirler de yapabilirler. Bitkilerin lifleri temelde bu uzun zincirlerden oluşur. Bitkiler bu ilksel bataklıklarda öldüğünde çamur ve üstlerindeki diğer bitkilerin ağırlığı su ve benzeri maddeleri dışarı atarak turba dediğimiz oluşuma neden olurlar. Turba temelde çamurla karışık nemli bitki atığıdır. Başka bir enerji kaynağı olmadığı zaman turbanın da yakılması mümkündür, ancak turbadan alınacak enerji verimi çok düşüktür.

Turba gömüldüğü derinliğe ve bu derinlikteki sıcaklık ve basınca bağlı olarak uzun zaman içerisinde kömüre dönüşür. Bu dönüşümdeki ilk basamak kahverengi kömür de denen linyittir.

Linyit enerji verimi en düşük ve en kirli kömürdür. Linyit daha uzun sure daha yüksek sıcaklık ve basınç altında kalacak olursa maden kömürüne, daha da yüksek sıcaklık ve basınçta da antrasite yani parlak taş kömürüne dönüşür. Genelde Karbonifer ve Permiyen dönemlerinin üzerinden çok zaman geçmiş olduğu için bu dönemde oluşan kömürler taş kömürü ve antrasittir. Daha sonra kömür oluşturma dönemi olan Kretase ve Tersiyer arasındaki dönem ise nispeten daha yeni olduğu için dünyadaki linyit kömürünün neredeyse tamamı bu dönemde oluşmuştur.

Milyonlarca yıl önce ormanlar gelişirken benzer bir gelişim o zamanlarda dünyayı saran sığ denizler ve göllerde de gözlendi. Buralarda yaşayan silisli ve mavi-yeşil algler gibi planktonik bitkiler ve foraminiferida gibi planktonik hayvanlar fazlasıyla ürediklerinden, öldükleri zaman da bu sığ suların dibinde çamurla karışık bir anaerobik tabaka yarattılar. Bu tabakanın kömürü oluşturan tabakadan temel farkı, ana maddesinin kömürde olduğu gibi uzun şeker zincirleri değil çok daha kısa karbon zincirleri olmasıydı. Ancak benzer şekilde basınç ve sıcaklık altında ince taneli tortul kayaların (şeyl) arasında sıkışan bu tabaka zaman içerisinde kerojene dönüştü. Kerojen ham petrolü yaratan ana maddedir.

İklim değişikliği açısından bu maddelerin tümü sürüklendiğimiz felaketi yaratan parçalardır. Bu maddelerden daha ne kadarının toprak altında olduğunu bilmek ve aslında bunları çıkartmak yerine alternatiflerini kullanmanın daha ucuz olduğunu anlatabilmek için uzun bir başlangıç yapmak zorunda kaldım.

taş kömürü

BD  /  at  October 28, 2021  /  No comments

Küresel iklim değişikliğinin temelinde insanların toprağın altında milyonlarca yıldır yatan fosil yakıtları korkunç bir hızla yeryüzüne çıkartılıp yakılmaları yatmaktadır. Bu değişikliklerin geleceğini tahmin edebilmek için de bu fosil yakıtlarının nasıl oluştuğunu ve daha da önemlisi, daha ne kadarının yerin altında olduğunu anlamamız gerekir.

Yaklaşık 4,5 milyar yıl yaşındaki dünyamızın atmosferi ilk oluştuğu sırada büyük volkanik patlamalar nedeniyle bugünkünden çok daha fazla karbondioksit içermekteydi. Günümüzden 500 milyon yıl önce CO2 miktarının 7000 ppm, yani bugünkü miktarın yaklaşık 20 katı olduğu düşünülmektedir. Bitkiler büyümek için karbondioksite ihtiyaç duyduklarından CO2 miktarının böylesine yüksek olması dünyanın zengin bir bitki örtüsüne de sahip olmasına sebep oldu. Bu dönemdeki ağaçlar ilk defa kabuk yapmayı becererek dev büyüklüklere ulaştılar. Evet, bu zamanın öncesinde bitkiler kabuk yapma yetisine sahip olmadıklarından boyları fazla uzayamıyordu. Bu kalın kabuk tabakasını hazmedecek bakteriler de daha gelişmemiş olduğundan bu ağaç türleri çok geliştiler. Ancak Karbonifer (360-300 Myıl önce) ve Permiyen (300-250 Myıl önce) dönemlerinde bu bitkiler zamanla ölerek nemli ormanların dibinde kalın bir tabaka oluşturdular.

Bu kalın ve nemli tabaka içinde çamur da bulundurduğundan bu ağaç ve bitkilerin aerobik (hava bulunan ortamda) çürümeleri mümkün olmadı. Eğer bu bitki örtüsü aerobik ortamda çürüyecek olsa ortaya CO2 çıkacağı için atmosferdeki CO2 miktarı da sabit kalırdı. Ancak çürümeleri hava olmayan ortamda gerçekleşmiş olduğu için bugün kömür dediğimiz maddenin temelini oluşturdular. Bildiğiniz gibi bitkiler atmosferdeki CO2 ve suyu kullanarak, güneşten gelen enerji yardımıyla şeker molekülleri oluştururlar. Biz bu işleme fotosentez diyoruz. Şeker molekülleri beş veya altı karbon atomundan oluşan halkalardır ve doğanın mükemmel bir enerji saklama metodudur, çünkü bitkiler aynı zamanda bu halkalardan uzun zincirler de yapabilirler. Bitkilerin lifleri temelde bu uzun zincirlerden oluşur. Bitkiler bu ilksel bataklıklarda öldüğünde çamur ve üstlerindeki diğer bitkilerin ağırlığı su ve benzeri maddeleri dışarı atarak turba dediğimiz oluşuma neden olurlar. Turba temelde çamurla karışık nemli bitki atığıdır. Başka bir enerji kaynağı olmadığı zaman turbanın da yakılması mümkündür, ancak turbadan alınacak enerji verimi çok düşüktür.

Turba gömüldüğü derinliğe ve bu derinlikteki sıcaklık ve basınca bağlı olarak uzun zaman içerisinde kömüre dönüşür. Bu dönüşümdeki ilk basamak kahverengi kömür de denen linyittir.

Linyit enerji verimi en düşük ve en kirli kömürdür. Linyit daha uzun sure daha yüksek sıcaklık ve basınç altında kalacak olursa maden kömürüne, daha da yüksek sıcaklık ve basınçta da antrasite yani parlak taş kömürüne dönüşür. Genelde Karbonifer ve Permiyen dönemlerinin üzerinden çok zaman geçmiş olduğu için bu dönemde oluşan kömürler taş kömürü ve antrasittir. Daha sonra kömür oluşturma dönemi olan Kretase ve Tersiyer arasındaki dönem ise nispeten daha yeni olduğu için dünyadaki linyit kömürünün neredeyse tamamı bu dönemde oluşmuştur.

Milyonlarca yıl önce ormanlar gelişirken benzer bir gelişim o zamanlarda dünyayı saran sığ denizler ve göllerde de gözlendi. Buralarda yaşayan silisli ve mavi-yeşil algler gibi planktonik bitkiler ve foraminiferida gibi planktonik hayvanlar fazlasıyla ürediklerinden, öldükleri zaman da bu sığ suların dibinde çamurla karışık bir anaerobik tabaka yarattılar. Bu tabakanın kömürü oluşturan tabakadan temel farkı, ana maddesinin kömürde olduğu gibi uzun şeker zincirleri değil çok daha kısa karbon zincirleri olmasıydı. Ancak benzer şekilde basınç ve sıcaklık altında ince taneli tortul kayaların (şeyl) arasında sıkışan bu tabaka zaman içerisinde kerojene dönüştü. Kerojen ham petrolü yaratan ana maddedir.

İklim değişikliği açısından bu maddelerin tümü sürüklendiğimiz felaketi yaratan parçalardır. Bu maddelerden daha ne kadarının toprak altında olduğunu bilmek ve aslında bunları çıkartmak yerine alternatiflerini kullanmanın daha ucuz olduğunu anlatabilmek için uzun bir başlangıç yapmak zorunda kaldım.

taş kömürü

ZIRAI DON DOLU EROZYON ÇIĞ DÜŞMESİ SU TAŞKINLARI KURAKLIK HORTUMLAR SİS KUVVETLİ RÜZGAR VE FIRTINA ORMAN YANGINLARI HEYELAN SEL BASKINI YANARDAĞ PATLAMASI DEPREMLER TSUNAMİ TRUF MANTARI KUŞ CENNETİ NEMRUT KRATER GÖLÜ COMBATING DESERTIFICATION

Copyright © 2013 Küresel Isınma-İklim Değişikliği-Çölleşme. WP Theme-junkie converted by Bloggertheme9
Blogger templates. Proudly Powered by Blogger.