Showing posts with label ipekböceği bakımı. Show all posts
Showing posts with label ipekböceği bakımı. Show all posts

Thursday, October 28, 2021

İPEKBÖCEKLERİNİN BAKIM VE BESLENMESİ

 

Kuluçka, ipekböceği yetiştiriciliğinin ilk ve en önemli olan safhasıdır. Toplu iğne başı büyüklüğündeki ipekböceği yumurtalarının 20.000 tanesi yaklaşık 11-13 gram ağırlığındadır. (İpekböcekçiliğinde yaygın olarak kullanıldığından, biz de burada yumurta yerine tohum, kuluçka yerine de inficar veya fışkırma sözcüklerini kullanacağız.)

İpekböceğinin tohumları inficarında amaç tohumlardan istenen zamanda sağlıklı ipekböceklerinin elde edilmesidir. Bu dönemde hata yapılırsa çıkan ipekböcekleri zayıf, hastalıklara dayanıksız ve miktarı azdır. Sonuç olarak verim de düşük olur. Uygun yapılan bir inficarda istenilen günde, kısa sürede çıkışını tamamlamış, çok sayıda, sağlıklı ve yeknesak ipekböcekleri elde edilir.

İnficara başlamadan bir hafta önce inficar odasının temizliği ve dezenfeksiyonu tamamlanmalıdır. İnficar odasının temizlik ve dezenfeksiyonunda da besleme odası için yapılanlar aynen yapılır.

İnficar odasında sıcaklık ve nemini kontrol edebilmek için termometre ve nemölçer bulundurulmalıdır. Ayrıca ısıtma gerektiğinden odada uygun bir yerde ısıtıcı olmalı ve bu ısıtıcı tohumlardan en az iki metre uzakta bulunmalıdır. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta mangal, borusuz soba gibi ortama zehirli gaz verebilecek ısıtıcılar kullanılmamalıdır. İnficar odalarında yeni boyanmış eşya, boya, ilaç kutuları gibi koku veren şeyler olmamalıdır. İpekböceği tohumları zehirli gazlara karşı çok hassastır. Tohumların bulunduğu yerlerde sigara içilmemelidir.

Ülkemizde üretilen tohumlar üretimlerinin her kademesinde ipekböcekçiliği Araştırma Enstitüsünün kontrolünden geçmektedir. Tohum kutuları arasında miktar ve kalite yönünden herhangi bir fark yoktur.Ancak bir kutudan fazla ipekböceği bakacak olanlar aldıkları kutuların üzerindeki kışlak çıkış tarihlerinin ve orijinlerinin aynı olmasına dikkat etmelidirler. Tohumlar nakliye esnasında güneş ışığı, sigara dumanı, yağmur, kokulu maddeler ve tarım ilaçlarından uzak tutulmalıdır. Beslemeye daha geç başlamak amacıyla tohumların buzdolabı vs gibi soğuk yerlere konması ipekböceklerinin zayıflamasına neden olur. En iyisi beslemeye başlayacağınız tarihten 10-12 gün önce tohumları alıp derhal inficara başlamaktır.

İnficarda istenen çevre şartları:

Sıcaklık: İnficarda en önemli unsur sıcaklıktır. İnficar boyunca sıcaklık devamlı 25-26 derece civarında olmalı ve sıcaklıkta ani değişmeler olmamalıdır.

İnficarda en önemli unsur sıcaklıktır. İnficar boyunca sıcaklık devamlı 25-26 derece civarında olmalı ve sıcaklıkta ani değişmeler olmamalıdır. Nem: Çıkış ve çıkan ipekböceklerinin sağlığı açısından çok önemlidir. İnficar boyunca %75-85 civarında olması istenir. Bu nemi sağlamak için inficar odasında yerler ıslatılmalı, tohum kutuları yakınına ıslak çarşaf vs. asılmalı soba üzerinde açık bir kap içinde su bulundurmalıdır. Çıkış ve çıkan ipekböceklerinin sağlığı açısından çok önemlidir. İnficar boyunca %75-85 civarında olması istenir. Bu nemi sağlamak için inficar odasında yerler ıslatılmalı, tohum kutuları yakınına ıslak çarşaf vs. asılmalı soba üzerinde açık bir kap içinde su bulundurmalıdır. Işık: İnficarda normal gün ışığı yeterlidir ancak güneş ışığı doğrudan tohumların üzerine gelmemelidir. Tohumların renklerinin ağarmaya başladığı devreden itibaren 18 saat aydınlıkta kalması yeknesak bir çıkış için faydalı olur. İnficarda normal gün ışığı yeterlidir ancak güneş ışığı doğrudan tohumların üzerine gelmemelidir. Tohumların renklerinin ağarmaya başladığı devreden itibaren 18 saat aydınlıkta kalması yeknesak bir çıkış için faydalı olur.

İnficar başlangıcında tohumlar varsa inficar çerçevelerine yoksa üst bezi yırtılarak kendi kutuları içine muntazam olarak yayılır. İnficar çerçevesi kullanılırsa tohumların üzerine kanaviçe ve ince bir kağıt konarak hem çıkan larvaların dağılmaması hem de ipekböcekleri ile tohum kabuklarının karışmaması sağlanır. Bu şekilde inficara konan tohumlardan 9-10 gün içinde ipekböcekleri çıkmaya başlar. (Kışlak çıkış tarihi ile inficara konuş tarihi arasındaki farka göre bu süre daha kısa olabilir.) İyi bir inficarda çıkış üç gün içinde tamamlanmalıdır. Yeni çıkan ipekböcekleri açlığa karşı dayanıklıdır. Şayet beslemeye daha geç başlamak gerekiyor ise kılavuz dediğimiz ilk çıkan ipekböcekleri görüldüğünde tohumlar 5 derecelik sıcaklıkta ve %80 nemli bir yerde 4-5 gün bekletilebilir.

Her üreticinin birkaç kutu tohum için uygun şartları temin etmesi güç ve masraflı olur. Köydeki bütün tohumların bir odada tek elden inficara alınması hem uygun şartların hazırlanması hem de masrafların en aza indirilmesi yerinde olacaktır. Toplu inficar evi dediğimiz bu uygulama Tarım ve Köyişleri Bakanlığı İI Müdürlüklerince de desteklenmekte gerekli alet ve malzeme yardımı sağlanmaktadır.

GENÇ İPEKBÖCEKLERİNİN BAKIM VE BESLENMESİ

1,2 ve 3. ncü yaşlardaki ipekböcekleri, genç ipekböcekleri diye adlandırılırlar. Bu dönemde ipekböcekleri 25-26 derece sıcaklık ve %80-85 nem isterler. Özellikle bu dönemde ipekböceklerine yumuşak ve kaliteli yaprak verilmeli havalandırmaya özen göstermelidir. İnficar kısmında bahsedildiği gibi iyi bir inficarda çıkış üç gün içinde tamamlanır. Ancak beslemeye üçüncü gün başlanır. Yeni çıkan ipekböcekleri açlığa karşı dayanıklı olduğundan ilk çıkanların bir iki gün aç kalması zararlı değildir. Üçüncü gün sonunda hepsini birden beslemeye alarak yeknesak bir besleme yapılır. Ancak çıkış üç günden fazla sürerse ilk üç günde çıkanlar beslemeye alınır. Daha sonra çıkanlar ise ayrı bir yerde günde bir öğün fazla yem verilerek diğerlerine yetiştirilir. Uyku dönemine birlikte girmeleri sağlanır.

İlk üç yaşta ipekböcekleri kare şeklinde ince kıyılmış yapraklarla beslenirler. Yaprak kıymada ölçü her yaş için ipekböceği büyüklüğünün iki - üç katı kadar olmalıdır. Ancak uykuda giden ipekböceklerine tütün kıyar gibi uzunluğuna kıyılmış yaprak verilmelidir.

İpekböceklerinin üzeri örtülür mü?

Genç ipekböcekleri için en uygun besleme şekli parafinli kağıt (genellikle kasapların kullandığı kalın mumlu kağıt) altında beslemedir. Parafinli kağıt altında nem muhafaza edilerek yaprakların kuruması önlenir. Böylece ipekböceklerine verilen günlük yem miktarı ve öğün sayısı azaltılmış olur. Parafinli kağıt altında beslemede sabah öğle ve akşam olmak üzere günde üç öğün yem vermek yeterli olur. Her yemden yarım saat önce parafinli kağıt kaldırılarak besleme yatağının havalandırılması sağlanmalıdır.

Uyku döneminde ise parafinli kağıt kaldırılmalıdır. Besleme yatağına kireç tozu serpil~r ve besleme odası kuru tutulur. Uyku döneminde nemin fazla olması ipekböceklerinin deri değiştirmesini güçleştirir.

Her uyku dönemi sonunda bir kez alt değiştirme (küne alma) yapılmalıdır. Bu amaçla bu yaş ipekböceklerinin geçeceği büyüklükte (0.5 - 1 cm2) delikleri olan ağlar besleme yatağı üzerine atılır ve ağ üzerine yem verilir. İpekböcekleri taze yapraklara çıkınca ağ ile birlikte kaldırılarak alttaki kurumuş yapraklar vs. temizlenir. Alt değiştirme ile birlikte seyreltme de yapılır.

YETİŞKİN İPEKBÖCEKLERİNİN BAKIM VE BESLENMESİ

4. ve 5. yaşlardaki ipekböceklerine yetişkin ipekböcekleri diyoruz. Bu dönem ipekböcekçiliğinde yaprak tüketiminin ve işçiliğin en fazla olduğu dönemdir. İlk yaşların aksine bu yaşlarda yüksek sıcaklık ve nem istenmez. Bu dönemde en uygun sıcaklık. 23-24 derece en uygun nem ise 70-75 dir.

İlkbahar beslemesinde bu dönem Haziran ve Temmuz aylarına rastlar. Dolayısıyla hava sıcaklığı istenen sıcaklığın üzerindedir. Bu nedenle bu yaşlarda besleme yeri olarak kuzeye bakan serin yerlerin tercih edilmesi gerekir. Ayrıca güneye bakan pencerelerin kalın perdelerle kapatılması, kapıların hava cereyanı olmayacak şekilde açık tutulması yararlı olur.

Bu dönemde ipekböcekleri için yaprak kıyılmasına gerek yoktur. 4. yaşta tam yaprak ve filiz, 5. i yaşta ise filiz veya şimal verilebilir. 4. yaşta günde dört öğün 5. yaşta da günde beş öğün yemleme yapılmalıdır. Bir kutu ipekböceği için 4. yaşta 80 kilogram 5. yaşta beşyüz kilogram yaprak gerekir.

4. yaşta iki veya üç kez 5. yaşta ise günaşırı alt değiştirme ve her alt değiştirmede uygun şekilde seyreltme yapmak gerekir. Özetle yaprak temini, alt değiştirme, seyreltme vb. işler, yetişkin ipekböceklerinde yoğun bir çalışmayı gerektirmektedir.

Yetişkin ipekböcekleri tabla, kerevet ve yer beslemesi olmak üzere üç yöntemle beslenir.

Tabla beslemesi

Özel olarak yapılmış bir raf sistemi ve buna uygun tablaları gerektirir. En uygun tabla ölçüleri 60x90 cm dır. Genellikle günde 5 kez yemleme ve bir kez alt değiştirme gerektirir. Sık temizlik ve her yemlemede tablaların raflardan çekilmesi gerektiğinden fazla işçilik ister.

Kerevet beslemesi

Yetiştirici için en uygun besleme şeklidir. 3-4 katlı ayaklı veya tavandan askılı ranza şeklinde düzenlenen besleme yatakları küçük bir alanda daha fazla ipekböceğinin 'bakılmasına imkan verir. Katlar arasında en az 40 cm mesafe olmalıdır. Kerevetlerin eni 1-1.5 metre olmalı. Boyları besleme odasının boyuna uygun olarak seçilmelidir. Yemleme ve diğer işlemler için kerevetler arasında en az 1 metre yer bırakılmalıdır.

Yer beslemesi

Bu yöntemde ipekböcekleri yerde beslenir. Yalnız taban alanı kullanıldığından fazla yer gerektirir.

Kerevet ve yer beslemesinde genellikle şimal beslemesi (dut şimallerinin bütün olarak ipekböceklerine verilmesi) yapılır. Bu sistemde alt değiştirme işlemi iplerle de yapılabilir. İple alt alma işleminde beslenmeden önce besleme yatağı üzerine birbirine paralel iki ip atılır. Daha sonra şimaller bu iplere dik olarak besleme yatağına konur. İpekböcekleri üstteki yapraklar üzerine çıktığında ipler iki uçtan tutulup kaldırılarak alt değiştirme yapılır.

Uygun besleme koşullarında ipekböceklerinin uyku ve yaş süreleri :

Yaşlar

Yaş Süresi
(Gün)

Uyku Süresi
(Gün)

Toplam
(Gün)

1

3

1

4

2

2.5

1

3.5

3

3

1.5

4.5

4

4

2

6

5

8

-

8

Toplam

20.5

5.5

26

Uygun koşullarda sekiz gün süren 5. yaş sonunda ipekböcekleri olgunlaşarak yem yemeyi keserler. Artık ipekböcekleri olgunlaşarak yem yemeyi keserler. Artık İpekböceklerinin koza örecekleri askı dönemi başlar.
Kaynak : tedgem.gov.tr
BD  /  at  October 28, 2021  /  No comments

 

Kuluçka, ipekböceği yetiştiriciliğinin ilk ve en önemli olan safhasıdır. Toplu iğne başı büyüklüğündeki ipekböceği yumurtalarının 20.000 tanesi yaklaşık 11-13 gram ağırlığındadır. (İpekböcekçiliğinde yaygın olarak kullanıldığından, biz de burada yumurta yerine tohum, kuluçka yerine de inficar veya fışkırma sözcüklerini kullanacağız.)

İpekböceğinin tohumları inficarında amaç tohumlardan istenen zamanda sağlıklı ipekböceklerinin elde edilmesidir. Bu dönemde hata yapılırsa çıkan ipekböcekleri zayıf, hastalıklara dayanıksız ve miktarı azdır. Sonuç olarak verim de düşük olur. Uygun yapılan bir inficarda istenilen günde, kısa sürede çıkışını tamamlamış, çok sayıda, sağlıklı ve yeknesak ipekböcekleri elde edilir.

İnficara başlamadan bir hafta önce inficar odasının temizliği ve dezenfeksiyonu tamamlanmalıdır. İnficar odasının temizlik ve dezenfeksiyonunda da besleme odası için yapılanlar aynen yapılır.

İnficar odasında sıcaklık ve nemini kontrol edebilmek için termometre ve nemölçer bulundurulmalıdır. Ayrıca ısıtma gerektiğinden odada uygun bir yerde ısıtıcı olmalı ve bu ısıtıcı tohumlardan en az iki metre uzakta bulunmalıdır. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta mangal, borusuz soba gibi ortama zehirli gaz verebilecek ısıtıcılar kullanılmamalıdır. İnficar odalarında yeni boyanmış eşya, boya, ilaç kutuları gibi koku veren şeyler olmamalıdır. İpekböceği tohumları zehirli gazlara karşı çok hassastır. Tohumların bulunduğu yerlerde sigara içilmemelidir.

Ülkemizde üretilen tohumlar üretimlerinin her kademesinde ipekböcekçiliği Araştırma Enstitüsünün kontrolünden geçmektedir. Tohum kutuları arasında miktar ve kalite yönünden herhangi bir fark yoktur.Ancak bir kutudan fazla ipekböceği bakacak olanlar aldıkları kutuların üzerindeki kışlak çıkış tarihlerinin ve orijinlerinin aynı olmasına dikkat etmelidirler. Tohumlar nakliye esnasında güneş ışığı, sigara dumanı, yağmur, kokulu maddeler ve tarım ilaçlarından uzak tutulmalıdır. Beslemeye daha geç başlamak amacıyla tohumların buzdolabı vs gibi soğuk yerlere konması ipekböceklerinin zayıflamasına neden olur. En iyisi beslemeye başlayacağınız tarihten 10-12 gün önce tohumları alıp derhal inficara başlamaktır.

İnficarda istenen çevre şartları:

Sıcaklık: İnficarda en önemli unsur sıcaklıktır. İnficar boyunca sıcaklık devamlı 25-26 derece civarında olmalı ve sıcaklıkta ani değişmeler olmamalıdır.

İnficarda en önemli unsur sıcaklıktır. İnficar boyunca sıcaklık devamlı 25-26 derece civarında olmalı ve sıcaklıkta ani değişmeler olmamalıdır. Nem: Çıkış ve çıkan ipekböceklerinin sağlığı açısından çok önemlidir. İnficar boyunca %75-85 civarında olması istenir. Bu nemi sağlamak için inficar odasında yerler ıslatılmalı, tohum kutuları yakınına ıslak çarşaf vs. asılmalı soba üzerinde açık bir kap içinde su bulundurmalıdır. Çıkış ve çıkan ipekböceklerinin sağlığı açısından çok önemlidir. İnficar boyunca %75-85 civarında olması istenir. Bu nemi sağlamak için inficar odasında yerler ıslatılmalı, tohum kutuları yakınına ıslak çarşaf vs. asılmalı soba üzerinde açık bir kap içinde su bulundurmalıdır. Işık: İnficarda normal gün ışığı yeterlidir ancak güneş ışığı doğrudan tohumların üzerine gelmemelidir. Tohumların renklerinin ağarmaya başladığı devreden itibaren 18 saat aydınlıkta kalması yeknesak bir çıkış için faydalı olur. İnficarda normal gün ışığı yeterlidir ancak güneş ışığı doğrudan tohumların üzerine gelmemelidir. Tohumların renklerinin ağarmaya başladığı devreden itibaren 18 saat aydınlıkta kalması yeknesak bir çıkış için faydalı olur.

İnficar başlangıcında tohumlar varsa inficar çerçevelerine yoksa üst bezi yırtılarak kendi kutuları içine muntazam olarak yayılır. İnficar çerçevesi kullanılırsa tohumların üzerine kanaviçe ve ince bir kağıt konarak hem çıkan larvaların dağılmaması hem de ipekböcekleri ile tohum kabuklarının karışmaması sağlanır. Bu şekilde inficara konan tohumlardan 9-10 gün içinde ipekböcekleri çıkmaya başlar. (Kışlak çıkış tarihi ile inficara konuş tarihi arasındaki farka göre bu süre daha kısa olabilir.) İyi bir inficarda çıkış üç gün içinde tamamlanmalıdır. Yeni çıkan ipekböcekleri açlığa karşı dayanıklıdır. Şayet beslemeye daha geç başlamak gerekiyor ise kılavuz dediğimiz ilk çıkan ipekböcekleri görüldüğünde tohumlar 5 derecelik sıcaklıkta ve %80 nemli bir yerde 4-5 gün bekletilebilir.

Her üreticinin birkaç kutu tohum için uygun şartları temin etmesi güç ve masraflı olur. Köydeki bütün tohumların bir odada tek elden inficara alınması hem uygun şartların hazırlanması hem de masrafların en aza indirilmesi yerinde olacaktır. Toplu inficar evi dediğimiz bu uygulama Tarım ve Köyişleri Bakanlığı İI Müdürlüklerince de desteklenmekte gerekli alet ve malzeme yardımı sağlanmaktadır.

GENÇ İPEKBÖCEKLERİNİN BAKIM VE BESLENMESİ

1,2 ve 3. ncü yaşlardaki ipekböcekleri, genç ipekböcekleri diye adlandırılırlar. Bu dönemde ipekböcekleri 25-26 derece sıcaklık ve %80-85 nem isterler. Özellikle bu dönemde ipekböceklerine yumuşak ve kaliteli yaprak verilmeli havalandırmaya özen göstermelidir. İnficar kısmında bahsedildiği gibi iyi bir inficarda çıkış üç gün içinde tamamlanır. Ancak beslemeye üçüncü gün başlanır. Yeni çıkan ipekböcekleri açlığa karşı dayanıklı olduğundan ilk çıkanların bir iki gün aç kalması zararlı değildir. Üçüncü gün sonunda hepsini birden beslemeye alarak yeknesak bir besleme yapılır. Ancak çıkış üç günden fazla sürerse ilk üç günde çıkanlar beslemeye alınır. Daha sonra çıkanlar ise ayrı bir yerde günde bir öğün fazla yem verilerek diğerlerine yetiştirilir. Uyku dönemine birlikte girmeleri sağlanır.

İlk üç yaşta ipekböcekleri kare şeklinde ince kıyılmış yapraklarla beslenirler. Yaprak kıymada ölçü her yaş için ipekböceği büyüklüğünün iki - üç katı kadar olmalıdır. Ancak uykuda giden ipekböceklerine tütün kıyar gibi uzunluğuna kıyılmış yaprak verilmelidir.

İpekböceklerinin üzeri örtülür mü?

Genç ipekböcekleri için en uygun besleme şekli parafinli kağıt (genellikle kasapların kullandığı kalın mumlu kağıt) altında beslemedir. Parafinli kağıt altında nem muhafaza edilerek yaprakların kuruması önlenir. Böylece ipekböceklerine verilen günlük yem miktarı ve öğün sayısı azaltılmış olur. Parafinli kağıt altında beslemede sabah öğle ve akşam olmak üzere günde üç öğün yem vermek yeterli olur. Her yemden yarım saat önce parafinli kağıt kaldırılarak besleme yatağının havalandırılması sağlanmalıdır.

Uyku döneminde ise parafinli kağıt kaldırılmalıdır. Besleme yatağına kireç tozu serpil~r ve besleme odası kuru tutulur. Uyku döneminde nemin fazla olması ipekböceklerinin deri değiştirmesini güçleştirir.

Her uyku dönemi sonunda bir kez alt değiştirme (küne alma) yapılmalıdır. Bu amaçla bu yaş ipekböceklerinin geçeceği büyüklükte (0.5 - 1 cm2) delikleri olan ağlar besleme yatağı üzerine atılır ve ağ üzerine yem verilir. İpekböcekleri taze yapraklara çıkınca ağ ile birlikte kaldırılarak alttaki kurumuş yapraklar vs. temizlenir. Alt değiştirme ile birlikte seyreltme de yapılır.

YETİŞKİN İPEKBÖCEKLERİNİN BAKIM VE BESLENMESİ

4. ve 5. yaşlardaki ipekböceklerine yetişkin ipekböcekleri diyoruz. Bu dönem ipekböcekçiliğinde yaprak tüketiminin ve işçiliğin en fazla olduğu dönemdir. İlk yaşların aksine bu yaşlarda yüksek sıcaklık ve nem istenmez. Bu dönemde en uygun sıcaklık. 23-24 derece en uygun nem ise 70-75 dir.

İlkbahar beslemesinde bu dönem Haziran ve Temmuz aylarına rastlar. Dolayısıyla hava sıcaklığı istenen sıcaklığın üzerindedir. Bu nedenle bu yaşlarda besleme yeri olarak kuzeye bakan serin yerlerin tercih edilmesi gerekir. Ayrıca güneye bakan pencerelerin kalın perdelerle kapatılması, kapıların hava cereyanı olmayacak şekilde açık tutulması yararlı olur.

Bu dönemde ipekböcekleri için yaprak kıyılmasına gerek yoktur. 4. yaşta tam yaprak ve filiz, 5. i yaşta ise filiz veya şimal verilebilir. 4. yaşta günde dört öğün 5. yaşta da günde beş öğün yemleme yapılmalıdır. Bir kutu ipekböceği için 4. yaşta 80 kilogram 5. yaşta beşyüz kilogram yaprak gerekir.

4. yaşta iki veya üç kez 5. yaşta ise günaşırı alt değiştirme ve her alt değiştirmede uygun şekilde seyreltme yapmak gerekir. Özetle yaprak temini, alt değiştirme, seyreltme vb. işler, yetişkin ipekböceklerinde yoğun bir çalışmayı gerektirmektedir.

Yetişkin ipekböcekleri tabla, kerevet ve yer beslemesi olmak üzere üç yöntemle beslenir.

Tabla beslemesi

Özel olarak yapılmış bir raf sistemi ve buna uygun tablaları gerektirir. En uygun tabla ölçüleri 60x90 cm dır. Genellikle günde 5 kez yemleme ve bir kez alt değiştirme gerektirir. Sık temizlik ve her yemlemede tablaların raflardan çekilmesi gerektiğinden fazla işçilik ister.

Kerevet beslemesi

Yetiştirici için en uygun besleme şeklidir. 3-4 katlı ayaklı veya tavandan askılı ranza şeklinde düzenlenen besleme yatakları küçük bir alanda daha fazla ipekböceğinin 'bakılmasına imkan verir. Katlar arasında en az 40 cm mesafe olmalıdır. Kerevetlerin eni 1-1.5 metre olmalı. Boyları besleme odasının boyuna uygun olarak seçilmelidir. Yemleme ve diğer işlemler için kerevetler arasında en az 1 metre yer bırakılmalıdır.

Yer beslemesi

Bu yöntemde ipekböcekleri yerde beslenir. Yalnız taban alanı kullanıldığından fazla yer gerektirir.

Kerevet ve yer beslemesinde genellikle şimal beslemesi (dut şimallerinin bütün olarak ipekböceklerine verilmesi) yapılır. Bu sistemde alt değiştirme işlemi iplerle de yapılabilir. İple alt alma işleminde beslenmeden önce besleme yatağı üzerine birbirine paralel iki ip atılır. Daha sonra şimaller bu iplere dik olarak besleme yatağına konur. İpekböcekleri üstteki yapraklar üzerine çıktığında ipler iki uçtan tutulup kaldırılarak alt değiştirme yapılır.

Uygun besleme koşullarında ipekböceklerinin uyku ve yaş süreleri :

Yaşlar

Yaş Süresi
(Gün)

Uyku Süresi
(Gün)

Toplam
(Gün)

1

3

1

4

2

2.5

1

3.5

3

3

1.5

4.5

4

4

2

6

5

8

-

8

Toplam

20.5

5.5

26

Uygun koşullarda sekiz gün süren 5. yaş sonunda ipekböcekleri olgunlaşarak yem yemeyi keserler. Artık ipekböcekleri olgunlaşarak yem yemeyi keserler. Artık İpekböceklerinin koza örecekleri askı dönemi başlar.
Kaynak : tedgem.gov.tr

İpek Böcekciliği

 

ASKI, KOZA HASADI PAZARLAMA VE KURUTMA

Askı:

Beşinci yaş sonunda ipek böcekleri yem yemeyi keserek kendilerine koza örecekleri uygun yerler aramaya başlarlar. Bu hale gelmiş olan ipek böceklerine olgun ipek böceği denir. Olgun ipek böceklerinin vücutları kısalır. Renkleri hafifçe sararır. Işığa karşı tutulup bırakıldıklarında şeffaflaşmış gibidir. İpek böcekleri olgunlaşmadan askı dediğimiz ipek böceklerinin üzerinde koza öreceği materyal hazır olmalıdır. Yurdumuzda genellikle bitkilerden yapılan askılar kullanılmaktadır: Bu askılar bazen koza örmeye elverişli olmayan miktarda nem ihtiva ederler. İyi bir askıda bulunması gereken özellikleri şöyle sıralayabiliriz. Askı üzerinde sıkışıklığa meydan vermeyecek şekilde geniş yüzey ihtiva etmeli.

Askı içinde serbest hava dolaşabilmeli ve nem kolayca yok edilebilmeli.

Maliyeti düşük olmalı ve uzun süre kullanılabilmeli

Bitkisel Askılar

Ülkemizde askı olarak hardal, katır tırnağı, pırnal ve püren gibi bitkiler kullanılmaktadır. Bunların yanına bazı bölgelerde meşe ve çam dalları da askı olarak kullanılmaktadır. Ancak meşe ve çam dalları askı olarak pek uygun olmadığı gibi ormanların tahribine de neden olur.

Askı olarak kullanılacak bitkiler askıdan en az 10-15 gün önceden toplanarak kurutulmalıdır. Bir kutu için 250-300 adet askıya ihtiyaç vardır. Yetersiz askı sıkışıklığa ve çifte koza sayısının artmasına neden olur.

İpekböcekleri olgunlaşmaya başlayınca askılar kerevetler üzerine uygun aralıklarla yerleştirilir. Askıları kolayca havalandırılacak ve henüz olgunlaşmamış ipekböceklerine yaprak vermeye mani olmayacak şekilde yerleştirmek gerekir. Kerevetler üzerine yerleştirilen askılara ipekböcekleri kendileri çıkarak kozalarını örerler.

Plastik askılar: Uzun yıllar kullanılabilen, temizlik ve dezenfeksiyonları kolay olan bir askı çeşididir. Koza kalitesini yükseltir ve işçilikten tasarruf sağlar. Genellikle 60x100 cm boyutlarında olan bu askılardan bir kutuluk üretim için 40-45 tane gerekir. Bu tip askılarda olgunlaşan ipekböcekleri elle toplanarak askı üzerine konulmalıdır.

Uzun yıllar kullanılabilen, temizlik ve dezenfeksiyonları kolay olan bir askı çeşididir. Koza kalitesini yükseltir ve işçilikten tasarruf sağlar. Genellikle 60x100 cm boyutlarında olan bu askılardan bir kutuluk üretim için 40-45 tane gerekir. Bu tip askılarda olgunlaşan ipekböcekleri elle toplanarak askı üzerine konulmalıdır.

Askı döneminde sıcaklık ve nem:

Askı döneminde sıcaklık ve nem koza kalitesini etkileyen en önemli unsurlardır. Özellikle kozanın örüldüğü ilk 3-4 günlük sürede sıcaklığın 23-24 derece nemin de %70'in altında olmasına dikkat etmek gerekir. Sıcaklık 20 derecenin altına düşerse koza örme tamamen durur. Askı döneminde fazla nem ipekböceklerinin ipek çıkarmasını yavaşlatır. Kozanın rengini ve parlaklığını bozar. Askı odasında gerek çıkan ipeğin kuruması, gerek ipekböceklerinin içlerini boşaltması nedeniyle nem artar. Dolayısıyla askı odasının kapısı hiçbir zaman kapatılmamalı. Ancak içeride kuvvetli bir hava cereyanı da olmamalıdır. Kuvvetli hava cereyanı veya askılar üzerine kuvvetli bir ışık gelmesi ipekböceklerinin kuytu yerlerde birikmelerine sebep olur. Böyle sıkışık askılarda çifte koza miktarı artar.

Kozalar ne zaman askıdan sökülmeli?

Hasat

Kozaların hasadı için en uygun zaman askı başlangıcından itibaren 8. ve 9. ncu günlerdir. Sıcak bölgelerde bu süre biraz daha kısaltılabilir. Ancak hasattan sonra pazara götürülüp satılması 10-11 günden geriye bırakılırsa kozaların ağırlık kaybedeceği unutulmamalıdır. Koza hasadında öncelikle askı üzerinde (varsa) koza örmeden ölmüş olan hasta böcekler bir küçük maşa yardımı ile diğer kozaları lekelemesine fırsat vermeden toplanmalı ondan sonra kozalar askıdan sökülmelidir.

Kozalar askıdan söküldükten sonra yapılacak ilk iş kozalar üzerindeki koza pamuğu adını verdiğimiz gevşek örgülü kısmın tamamen alınması ve hatalı kozaların ayrılması işlemidir.

Bu ayırımda lekeli kozalar, zayıf yani kolayca ezilebilen kozalar, sallandığında içinden krizalit sesi gelmeyen sağır kozalar, uç kısımları sivri ve yumuşak olan kozalar ile anormal şekilli kozalar bir grup, çifte kozalar diğer bir grup, Alâ kozalarda bir grup olmak üzere kozalar en az üç gruba ayrılmalıdır. Gereğinde çok lekeli ve ezik olanlar, irilik bakımından farklı olan ala kozalarda ayrı gruplar haline getirilebilirler.

Seçim işi bittikten sonra kozalar fazla bekletilmeden ve mümkün olduğunca sabah erken ve serin saatlerde kızışmayacak ve kozaların ezilmesine sebep olmayacak ambalajlar içerisinde pazara götürülerek satılmalıdır.

Unutulmamalıdır ki askı başlangıcından itibaren 15-18 gün sonra kozaların içindeki krizalitler kelebek haline gelerek kozayı delip dışarı çıkarak kozaların ticari değerlerini düşüreceklerdir. Bu nedenle vaktinde satılamayan kozalar derhal boğularak kurutulmalıdır.

Kozaların boğulması - kurutulması:

Koza boğma adını verdiğimiz kozaların içindeki krizalitlerin öldürülmesi işlemi genel olarak mihnak adı verilen buhar odalarında yapılır. Bu odalarda 75-80 °C de 30-40 dakika bırakılan kozaların içindeki krizalitler öldürülür ve kozalar kerevetlerde kurutulurlar.

Bu işlem basit olarak bir kazan içinde de yapılabilir. Bu iş için öncelikle kozalar seçilmiş olmalı ala ve lekeli kozalar ayrı ayrı buhara tabi tutulmalıdır. Aksi halde lekeli kozalar diğer kozaları da lekelerler

Herhangi bir nedenle kozaların satılmaması halinde boğma işlemi basitçe şöyle yapılabilir. Derince bir kazan içerisine bir sacağı ve sacayağı seviyesini aşmayacak kadar su konur Sacayağı üzerine bu suya değmeyecek şekilde bir elek veya kalbur oturtulur ve bunun içi koza ile doldurulur. Kozaların üzerine de 2-3 tane çifte koza konur ve kazanın üzeri büyükçe bir tepsi ile kapatılır (Gerekirse kapak üzerine bir ağırlık konabilir). Kazandaki suyun kaynamaya başlamasından sonra 30-40 dakika beklenir ve daha sonra kapak aralanarak kozaların en üstünde duran çifte kozalardan biri alınarak içindeki krizalit çıkarılır. Krizalitin karın kısmı yarıldığında buradan çıkan yeşil mercimek büyüklüğündeki (ipekböceğinin orta midesi) katı pişmiş bir yumurta sarısı gibi kesilebilecek kadar katılaşmış ise boğma işlemi tamamlanmış demektir, aksi halde bıçağın ucu değdiğinde patlayıp içinden bir sıvı akıyor ise krizalit ölmemiştir, dolayısı ile işleme devam etmek gerekir. Kalan kozalarda zaman zaman kazandaki eksilen su tamamlanarak aynı sistemle boğulurlar.

Kozalar boğma işleminden sonra havadar bir odada kerevetler üzerine en çok 15 cm kalınlıkta olmak üzere serilir ve zaman zaman karıştırılarak bir ay süre ile kurutulduktan sonra çuvallara doldurularak rutubetsiz bir yerde satılıncaya kadar saklanabilirler. Tam kurumuş kozalar boğulmadan önceki ağırlıklarının %60'ını kaybederler.

Tavsiye edilmemekle beraber mecbur kalındığında koza boğma ve kurutmada başvurulacak bir diğer yol kozaların güneşe serilerek en az bir hafta süre ile kurumaya terk edilmesidir. Bu yolla hem krizalitler ölür hem koza kurur. Ancak unutulmamalıdır ki güneş ışığı kozanın ipek telleri için zararlıdır. Bu nedenle kozaların üzerine koyu renkli bir örtü örtmek yararlı olacaktır.
Kaynak : tedgem.gov.tr
BD  /  at  October 28, 2021  /  No comments

 

ASKI, KOZA HASADI PAZARLAMA VE KURUTMA

Askı:

Beşinci yaş sonunda ipek böcekleri yem yemeyi keserek kendilerine koza örecekleri uygun yerler aramaya başlarlar. Bu hale gelmiş olan ipek böceklerine olgun ipek böceği denir. Olgun ipek böceklerinin vücutları kısalır. Renkleri hafifçe sararır. Işığa karşı tutulup bırakıldıklarında şeffaflaşmış gibidir. İpek böcekleri olgunlaşmadan askı dediğimiz ipek böceklerinin üzerinde koza öreceği materyal hazır olmalıdır. Yurdumuzda genellikle bitkilerden yapılan askılar kullanılmaktadır: Bu askılar bazen koza örmeye elverişli olmayan miktarda nem ihtiva ederler. İyi bir askıda bulunması gereken özellikleri şöyle sıralayabiliriz. Askı üzerinde sıkışıklığa meydan vermeyecek şekilde geniş yüzey ihtiva etmeli.

Askı içinde serbest hava dolaşabilmeli ve nem kolayca yok edilebilmeli.

Maliyeti düşük olmalı ve uzun süre kullanılabilmeli

Bitkisel Askılar

Ülkemizde askı olarak hardal, katır tırnağı, pırnal ve püren gibi bitkiler kullanılmaktadır. Bunların yanına bazı bölgelerde meşe ve çam dalları da askı olarak kullanılmaktadır. Ancak meşe ve çam dalları askı olarak pek uygun olmadığı gibi ormanların tahribine de neden olur.

Askı olarak kullanılacak bitkiler askıdan en az 10-15 gün önceden toplanarak kurutulmalıdır. Bir kutu için 250-300 adet askıya ihtiyaç vardır. Yetersiz askı sıkışıklığa ve çifte koza sayısının artmasına neden olur.

İpekböcekleri olgunlaşmaya başlayınca askılar kerevetler üzerine uygun aralıklarla yerleştirilir. Askıları kolayca havalandırılacak ve henüz olgunlaşmamış ipekböceklerine yaprak vermeye mani olmayacak şekilde yerleştirmek gerekir. Kerevetler üzerine yerleştirilen askılara ipekböcekleri kendileri çıkarak kozalarını örerler.

Plastik askılar: Uzun yıllar kullanılabilen, temizlik ve dezenfeksiyonları kolay olan bir askı çeşididir. Koza kalitesini yükseltir ve işçilikten tasarruf sağlar. Genellikle 60x100 cm boyutlarında olan bu askılardan bir kutuluk üretim için 40-45 tane gerekir. Bu tip askılarda olgunlaşan ipekböcekleri elle toplanarak askı üzerine konulmalıdır.

Uzun yıllar kullanılabilen, temizlik ve dezenfeksiyonları kolay olan bir askı çeşididir. Koza kalitesini yükseltir ve işçilikten tasarruf sağlar. Genellikle 60x100 cm boyutlarında olan bu askılardan bir kutuluk üretim için 40-45 tane gerekir. Bu tip askılarda olgunlaşan ipekböcekleri elle toplanarak askı üzerine konulmalıdır.

Askı döneminde sıcaklık ve nem:

Askı döneminde sıcaklık ve nem koza kalitesini etkileyen en önemli unsurlardır. Özellikle kozanın örüldüğü ilk 3-4 günlük sürede sıcaklığın 23-24 derece nemin de %70'in altında olmasına dikkat etmek gerekir. Sıcaklık 20 derecenin altına düşerse koza örme tamamen durur. Askı döneminde fazla nem ipekböceklerinin ipek çıkarmasını yavaşlatır. Kozanın rengini ve parlaklığını bozar. Askı odasında gerek çıkan ipeğin kuruması, gerek ipekböceklerinin içlerini boşaltması nedeniyle nem artar. Dolayısıyla askı odasının kapısı hiçbir zaman kapatılmamalı. Ancak içeride kuvvetli bir hava cereyanı da olmamalıdır. Kuvvetli hava cereyanı veya askılar üzerine kuvvetli bir ışık gelmesi ipekböceklerinin kuytu yerlerde birikmelerine sebep olur. Böyle sıkışık askılarda çifte koza miktarı artar.

Kozalar ne zaman askıdan sökülmeli?

Hasat

Kozaların hasadı için en uygun zaman askı başlangıcından itibaren 8. ve 9. ncu günlerdir. Sıcak bölgelerde bu süre biraz daha kısaltılabilir. Ancak hasattan sonra pazara götürülüp satılması 10-11 günden geriye bırakılırsa kozaların ağırlık kaybedeceği unutulmamalıdır. Koza hasadında öncelikle askı üzerinde (varsa) koza örmeden ölmüş olan hasta böcekler bir küçük maşa yardımı ile diğer kozaları lekelemesine fırsat vermeden toplanmalı ondan sonra kozalar askıdan sökülmelidir.

Kozalar askıdan söküldükten sonra yapılacak ilk iş kozalar üzerindeki koza pamuğu adını verdiğimiz gevşek örgülü kısmın tamamen alınması ve hatalı kozaların ayrılması işlemidir.

Bu ayırımda lekeli kozalar, zayıf yani kolayca ezilebilen kozalar, sallandığında içinden krizalit sesi gelmeyen sağır kozalar, uç kısımları sivri ve yumuşak olan kozalar ile anormal şekilli kozalar bir grup, çifte kozalar diğer bir grup, Alâ kozalarda bir grup olmak üzere kozalar en az üç gruba ayrılmalıdır. Gereğinde çok lekeli ve ezik olanlar, irilik bakımından farklı olan ala kozalarda ayrı gruplar haline getirilebilirler.

Seçim işi bittikten sonra kozalar fazla bekletilmeden ve mümkün olduğunca sabah erken ve serin saatlerde kızışmayacak ve kozaların ezilmesine sebep olmayacak ambalajlar içerisinde pazara götürülerek satılmalıdır.

Unutulmamalıdır ki askı başlangıcından itibaren 15-18 gün sonra kozaların içindeki krizalitler kelebek haline gelerek kozayı delip dışarı çıkarak kozaların ticari değerlerini düşüreceklerdir. Bu nedenle vaktinde satılamayan kozalar derhal boğularak kurutulmalıdır.

Kozaların boğulması - kurutulması:

Koza boğma adını verdiğimiz kozaların içindeki krizalitlerin öldürülmesi işlemi genel olarak mihnak adı verilen buhar odalarında yapılır. Bu odalarda 75-80 °C de 30-40 dakika bırakılan kozaların içindeki krizalitler öldürülür ve kozalar kerevetlerde kurutulurlar.

Bu işlem basit olarak bir kazan içinde de yapılabilir. Bu iş için öncelikle kozalar seçilmiş olmalı ala ve lekeli kozalar ayrı ayrı buhara tabi tutulmalıdır. Aksi halde lekeli kozalar diğer kozaları da lekelerler

Herhangi bir nedenle kozaların satılmaması halinde boğma işlemi basitçe şöyle yapılabilir. Derince bir kazan içerisine bir sacağı ve sacayağı seviyesini aşmayacak kadar su konur Sacayağı üzerine bu suya değmeyecek şekilde bir elek veya kalbur oturtulur ve bunun içi koza ile doldurulur. Kozaların üzerine de 2-3 tane çifte koza konur ve kazanın üzeri büyükçe bir tepsi ile kapatılır (Gerekirse kapak üzerine bir ağırlık konabilir). Kazandaki suyun kaynamaya başlamasından sonra 30-40 dakika beklenir ve daha sonra kapak aralanarak kozaların en üstünde duran çifte kozalardan biri alınarak içindeki krizalit çıkarılır. Krizalitin karın kısmı yarıldığında buradan çıkan yeşil mercimek büyüklüğündeki (ipekböceğinin orta midesi) katı pişmiş bir yumurta sarısı gibi kesilebilecek kadar katılaşmış ise boğma işlemi tamamlanmış demektir, aksi halde bıçağın ucu değdiğinde patlayıp içinden bir sıvı akıyor ise krizalit ölmemiştir, dolayısı ile işleme devam etmek gerekir. Kalan kozalarda zaman zaman kazandaki eksilen su tamamlanarak aynı sistemle boğulurlar.

Kozalar boğma işleminden sonra havadar bir odada kerevetler üzerine en çok 15 cm kalınlıkta olmak üzere serilir ve zaman zaman karıştırılarak bir ay süre ile kurutulduktan sonra çuvallara doldurularak rutubetsiz bir yerde satılıncaya kadar saklanabilirler. Tam kurumuş kozalar boğulmadan önceki ağırlıklarının %60'ını kaybederler.

Tavsiye edilmemekle beraber mecbur kalındığında koza boğma ve kurutmada başvurulacak bir diğer yol kozaların güneşe serilerek en az bir hafta süre ile kurumaya terk edilmesidir. Bu yolla hem krizalitler ölür hem koza kurur. Ancak unutulmamalıdır ki güneş ışığı kozanın ipek telleri için zararlıdır. Bu nedenle kozaların üzerine koyu renkli bir örtü örtmek yararlı olacaktır.
Kaynak : tedgem.gov.tr

ZIRAI DON DOLU EROZYON ÇIĞ DÜŞMESİ SU TAŞKINLARI KURAKLIK HORTUMLAR SİS KUVVETLİ RÜZGAR VE FIRTINA ORMAN YANGINLARI HEYELAN SEL BASKINI YANARDAĞ PATLAMASI DEPREMLER TSUNAMİ TRUF MANTARI KUŞ CENNETİ NEMRUT KRATER GÖLÜ COMBATING DESERTIFICATION

Copyright © 2013 Küresel Isınma-İklim Değişikliği-Çölleşme. WP Theme-junkie converted by Bloggertheme9
Blogger templates. Proudly Powered by Blogger.