Showing posts with label genel kültür. Show all posts
Showing posts with label genel kültür. Show all posts

Friday, November 12, 2021

TAVŞAN ADASI

 rabbit island

TAVŞAN ADASI NEREDEDİR

Çanakkale'nin Bozcaada İlçesi'nin 1 mil kuzeyinde bulunmaktadır, yaklaşık 1.000 dönüm büyüklüğündedir. Tavşan (Mavriya) Adası, Eşek Adası olarak da bilinir.
ADANIN ÖZELLİKLERİ
Sayısız batık ve zengin canlı yapısının yanı sıra, temiz deniziyle dalış tutkunları için cazibe merkezi durumundadır. Tavşan Adası'nda önceki yıllarda hayvancılıkta yapılmıştır ama şu an adada herhangi bir yerleşim yada faaliyet bulunmamaktadır. 
Halihazırda adada bir deniz feneri, iki iskele, tatlı su ve akarsu kaynakları mevcuttur. Üzerinde yüzlerce tavşan yaşamakta olup ismini bu tavşanlardan almıştır. Eşsiz güzellikteki koylarıyla potansiyel turizm merkezi durumundadır. Alt yapısı ve elektriği bulunmamaktadır ve gemi seferi yoktur. Adaya ulaşım özel teknelerle sağlanmaktadır. Yaz sezonunda dalış turizmine meraklı kişilere özel turlar düzenlenmektedir.
Bilgiler alıntı, paylaşım genel kültür amaçlıdır.
BD  /  at  November 12, 2021  /  No comments

 rabbit island

TAVŞAN ADASI NEREDEDİR

Çanakkale'nin Bozcaada İlçesi'nin 1 mil kuzeyinde bulunmaktadır, yaklaşık 1.000 dönüm büyüklüğündedir. Tavşan (Mavriya) Adası, Eşek Adası olarak da bilinir.
ADANIN ÖZELLİKLERİ
Sayısız batık ve zengin canlı yapısının yanı sıra, temiz deniziyle dalış tutkunları için cazibe merkezi durumundadır. Tavşan Adası'nda önceki yıllarda hayvancılıkta yapılmıştır ama şu an adada herhangi bir yerleşim yada faaliyet bulunmamaktadır. 
Halihazırda adada bir deniz feneri, iki iskele, tatlı su ve akarsu kaynakları mevcuttur. Üzerinde yüzlerce tavşan yaşamakta olup ismini bu tavşanlardan almıştır. Eşsiz güzellikteki koylarıyla potansiyel turizm merkezi durumundadır. Alt yapısı ve elektriği bulunmamaktadır ve gemi seferi yoktur. Adaya ulaşım özel teknelerle sağlanmaktadır. Yaz sezonunda dalış turizmine meraklı kişilere özel turlar düzenlenmektedir.
Bilgiler alıntı, paylaşım genel kültür amaçlıdır.

Tuesday, November 9, 2021

NARGİLE

Nargile, Balkanlar, Ortadoğu ve Güney Asya'ya özgü geleneksel bir tütün içme aracıdır. Kullanıcının bir hortum aracılığıyla sudan geçerek süzülen dumanı içine çekmesini sağlayan bir düzenek olan nargile, içim şekli ve adabı, yüzlerce yılda oluşmuş kullanım geleneği ile basit bir aletten fazlasını ifade etmekte olup, doğu kültürünün bir parçası haline gelmiştir.

Nargile temel olarak 4 bölümden oluşur:

Ser: Nargilenin uzun gövdesidir. Boyun kısmı dar olmakla birlikte karın kısmına inildikçe çapı genişleyen, yapı olarak sürahiye benzeyen bir parçadır. Cam, metal ve seramikten yapılır.
Lüle: En üstte bulunan, tömbekinin konulduğu delikli tabladır. Gümüş, pirinç ya da bakırdan yapılmış, oymalarla süslü bir muhafaza ile çevrilidir. Üzerine köz konularak gerekli ısı sağlanır.
Marpuç: Dumanı şişeden alan ve ağza ulaştıran bölümdür. Bu bölümde kullanılan hortumun iç kısmı koyun ve özel olarak ceylan derisinden yapılır.
Şişe: İçinde dumanı filtre eden suyun olduğu ve fokurdamaların geldiği bölümdür.

Bunlar dışında nargilenin diğer elemanları ise şöyledir:

Global Bilgiler
Sipsi: Marpuçun ucuna takılan, dumanın içinden çekildiği küçük ağızlıktır. Tercihen kehribardan yapılır, fakat maliyet sebebiyle ve hijyenik açıdan, genelde tek kullanımlık olması sebebiyle, plastik olanları kullanılır. Mermer ya da gümüş olanları da mevcuttur.
Tepsi ve rüzgarlık: Tepsi közden düşen külleri toplar, rüzgarlık ise közün sönmemesi ve tepsideki ve lüledeki küllerin etrafa savrulmaması için kullanılır.
Tömbeki: Nargileye has, kurutulmuş tütünün ince ince kıyılmasıyla elde edilen tütündür.
Nargilenin tasarımında İslam'ın etkisindeki sanatın derin izleri görünmektedir. Cami minaresini andıran ser kısmı bunu çok iyi simgelemektedir. Ayrıca ser kısmı genellikle çiçek ve yaprak desenleriyle süslenmekte ve bunlarda zaman zaman yaldız kullanılmaktadır. Marpuç kısmında ise genelde el dokuması olan kilim desenleri kullanılmaktadır.
İçici marpuçtan nefes aldığında oluşan basınç farkıyla hava sırayla közden, sonra ısınarak lüledeki gözeneklerden geçer. Sıcak hava ile ısıtılan tömbekinin dumanı karışarak suyun içinden geçer, bu esnada soğur. Daha sonra hava marpuçtan içiciye ulaşır. Nargile içerisinde bulunan su dumanı soğutmanın yanı sıra içindeki katranı da bir miktar süzer. Nargile ile tütün içmenin, sigara şeklinde tütün içmekten farkı; nargilede çekilen tütün dumanı sudan geçerken barındırdığı ısı suyu bir miktar buharlaştırır.
Nargile,doğu kültürünün bir öğesi olmakta ile birlikte doğuş yerinin Hindistan olduğu zannedilmektedir. Çok farklı kültürlerin farklı adlandırdıkları bu keyif aracı,Araplar tarafından "Narcile", İranlılar tarafından da "Kalyan" diye adlandırılır.Asıl nargilenin kökeni ise Farsça’da "Hindistan cevizi" anlamına gelen "Nargil"den gelir. Hindistan’da ortaya çıkan nargilenin ilk örnekleri,Hindistan cevizinin içinin çıkarılıp kabuğuna bir kamış sokularak yapılmıştır. Zamanla Hindistan cevizi yerine kabak kullanılmaya başlanmış, kullananların sayısı arttıkça porselen ve bronz da nargile için elverişli malzemeler haline gelmiştir. Bunları cam, billur, çini hatta gümüş gövdeli nargileler izlemiştir. Hindistan’da doğan nargile, başta İranlılar olmak üzere Araplar, daha sonra da Osmanlılarla tanışmıştır.
Osmanlı döneminde İran’dan getirilen ve zamanın kahvehanelerinde muhabbetlere eşlik eden tömbeki, bazı padişahlar tarafından yasaklanmıştır. Nargile de uzun zaman İstanbul Tophane’de, İzmir Kemeraltı'nda ve Ankara Gençlik Parkı'nda tömbeki olarak sunulmaya başlanmıştır. Bu nostaljik mekanların müdavimlerini ise genellikle orta yaşın üstündeki insanlar oluşturuyordu. Daha sonraki, yani yakın dönemlerdeki aromalı nargilelerin hayatımıza girmesi ile daha hafif bir içecek haline gelen nargile genç kitle tarafından da tercih edilmeye başlandı.
Global Bilgiler
Doğu kültürünün bir ögesi olan nargile sonradan batıda da kimi değişikliklerle kullanılmaya başlanmıştır. Kullanım kültürü dolayısıyla bu iki türe göre farklılıklar gösterir, ancak pek çok ortak öğe de mevcuttur.
Batıda birden çok marpuca sahip nargile kullanımı yaygındır. Bu uygulama doğudakine göre farklı bir toplu içim ortamı sunar, ki doğuda nargilenin bir marpucu vardır ve el değiştirmediği sürece tek kişi tarafından içilir.
Arap kültüründe kullanıcı içtikten sonra ya marpucu masaya dayayarak bunu belli eder ya da ağız kısmı kendine bakacak şekilde eğimli tutarak yanındakine ikram eder. Kabul eden, nargileyi verene elinin tersi ile hafifçe vurur ya da sıvazlar, bu memnuniyet göstergesidir. Kafe ve restoranlarda ise her kullanıcının ayrı bir nargile ısmarlaması yaygındır.
İspanya'da "tetería" adı verilen ve genelde müslüman göçmenlerce işletilen çay evlerinde nargile içimi yaygınlık kazanmaktadır. İsrail'de "nargeela" olarak adlandırılan nargile kullanımı özellikle Yemen, İran, Irak ve Türkiye'den gelen göçmenler arasında yaygındır. Bunun yanında İsrailliler arasında da nargile kullanımı görülür.
Nargile tiryakileri arasında, güzel bir içim için ortamda olması gerektiği düşünülen dört öğe vardır, bunlar "nargilenin dört şartı" olarak geçiyor. Maşa, meşe közünü karıştırmak için gerekli, en iyi köz meşeden oluyor. Güzel bir köşeye yerleşmek tabii ki önemli, ve Ayşede tiryakinin çay, kahve gibi istekleri için hazır bulunmalı. Bu deyiş özellikle "eski toprak" Türk tiryakiler arasında yaygın olarak kullanılıyor.

NARGİLENİN ZARARLARI
İçerisindeki ağır metaller sebebiyle 1 nargilenin ortalama 4-5 paket sigarayla aynı oranda zehirlenmeye sebep olmaktadır.
Global Bilgiler
Nargilenin bu kadar zararlı olmasının sebebi içerdiği nikel, kobalt ve kurşun oranının sigaradan çok daha yüksek olması. Sigarada 30-80 ng kurşun bulunurken, nargilede bu oran 6870 ng.
Yine bir başka örnek; sigara dumanında 45-125 ng arsenik varken, nargilenin zararlarının baş sebebi olan arsenik, nargilede 165 ng.
Bu maddelerin neredeyse tamamı toprak üzerinden tütüne geçerek içicilerin zarar görmesine sebep olan maddeler. Ve bu maddelerin tamamı  “zehir”. Nargile içenler farklı yöntemlerle güvende olduklarını düşünmektedirler. Özellikle içerisindeki şişede duran suyun zamanla renk değiştirmesi, zehrin suda kaldığına inanılmasına sebep olmaktadır. Tıpkı filtreli sigaradaki durum gibi.
Diğer yandan Nargile kafelerin şaşalı bir ortamda dekore edilerek insanları cezp etmesi de acı bir gerçektir. Maalesef, nargile kafeleri en çok ziyaret edenler üniversite öğrencileri ve lise öğrencileridir. 18 yaşın altında olmalarına rağmen bu kafelere gelip nargile dumanının zararlarına maruz kalan genç nesiller, ileride kendilerini bekleyen Akciğer kanseri, Kronik bronşit, zatürre, solunum yolu enfeksiyonları ve kalp rahatsızlıklarından habersiz zehirlenmeye devam etmektedirler.

01.01.2013 tarihinden itibaren kapalı ortamlarda nargile içilmesi, Türkiye’de yasaklanmıştır.
BD  /  at  November 09, 2021  /  No comments

Nargile, Balkanlar, Ortadoğu ve Güney Asya'ya özgü geleneksel bir tütün içme aracıdır. Kullanıcının bir hortum aracılığıyla sudan geçerek süzülen dumanı içine çekmesini sağlayan bir düzenek olan nargile, içim şekli ve adabı, yüzlerce yılda oluşmuş kullanım geleneği ile basit bir aletten fazlasını ifade etmekte olup, doğu kültürünün bir parçası haline gelmiştir.

Nargile temel olarak 4 bölümden oluşur:

Ser: Nargilenin uzun gövdesidir. Boyun kısmı dar olmakla birlikte karın kısmına inildikçe çapı genişleyen, yapı olarak sürahiye benzeyen bir parçadır. Cam, metal ve seramikten yapılır.
Lüle: En üstte bulunan, tömbekinin konulduğu delikli tabladır. Gümüş, pirinç ya da bakırdan yapılmış, oymalarla süslü bir muhafaza ile çevrilidir. Üzerine köz konularak gerekli ısı sağlanır.
Marpuç: Dumanı şişeden alan ve ağza ulaştıran bölümdür. Bu bölümde kullanılan hortumun iç kısmı koyun ve özel olarak ceylan derisinden yapılır.
Şişe: İçinde dumanı filtre eden suyun olduğu ve fokurdamaların geldiği bölümdür.

Bunlar dışında nargilenin diğer elemanları ise şöyledir:

Global Bilgiler
Sipsi: Marpuçun ucuna takılan, dumanın içinden çekildiği küçük ağızlıktır. Tercihen kehribardan yapılır, fakat maliyet sebebiyle ve hijyenik açıdan, genelde tek kullanımlık olması sebebiyle, plastik olanları kullanılır. Mermer ya da gümüş olanları da mevcuttur.
Tepsi ve rüzgarlık: Tepsi közden düşen külleri toplar, rüzgarlık ise közün sönmemesi ve tepsideki ve lüledeki küllerin etrafa savrulmaması için kullanılır.
Tömbeki: Nargileye has, kurutulmuş tütünün ince ince kıyılmasıyla elde edilen tütündür.
Nargilenin tasarımında İslam'ın etkisindeki sanatın derin izleri görünmektedir. Cami minaresini andıran ser kısmı bunu çok iyi simgelemektedir. Ayrıca ser kısmı genellikle çiçek ve yaprak desenleriyle süslenmekte ve bunlarda zaman zaman yaldız kullanılmaktadır. Marpuç kısmında ise genelde el dokuması olan kilim desenleri kullanılmaktadır.
İçici marpuçtan nefes aldığında oluşan basınç farkıyla hava sırayla közden, sonra ısınarak lüledeki gözeneklerden geçer. Sıcak hava ile ısıtılan tömbekinin dumanı karışarak suyun içinden geçer, bu esnada soğur. Daha sonra hava marpuçtan içiciye ulaşır. Nargile içerisinde bulunan su dumanı soğutmanın yanı sıra içindeki katranı da bir miktar süzer. Nargile ile tütün içmenin, sigara şeklinde tütün içmekten farkı; nargilede çekilen tütün dumanı sudan geçerken barındırdığı ısı suyu bir miktar buharlaştırır.
Nargile,doğu kültürünün bir öğesi olmakta ile birlikte doğuş yerinin Hindistan olduğu zannedilmektedir. Çok farklı kültürlerin farklı adlandırdıkları bu keyif aracı,Araplar tarafından "Narcile", İranlılar tarafından da "Kalyan" diye adlandırılır.Asıl nargilenin kökeni ise Farsça’da "Hindistan cevizi" anlamına gelen "Nargil"den gelir. Hindistan’da ortaya çıkan nargilenin ilk örnekleri,Hindistan cevizinin içinin çıkarılıp kabuğuna bir kamış sokularak yapılmıştır. Zamanla Hindistan cevizi yerine kabak kullanılmaya başlanmış, kullananların sayısı arttıkça porselen ve bronz da nargile için elverişli malzemeler haline gelmiştir. Bunları cam, billur, çini hatta gümüş gövdeli nargileler izlemiştir. Hindistan’da doğan nargile, başta İranlılar olmak üzere Araplar, daha sonra da Osmanlılarla tanışmıştır.
Osmanlı döneminde İran’dan getirilen ve zamanın kahvehanelerinde muhabbetlere eşlik eden tömbeki, bazı padişahlar tarafından yasaklanmıştır. Nargile de uzun zaman İstanbul Tophane’de, İzmir Kemeraltı'nda ve Ankara Gençlik Parkı'nda tömbeki olarak sunulmaya başlanmıştır. Bu nostaljik mekanların müdavimlerini ise genellikle orta yaşın üstündeki insanlar oluşturuyordu. Daha sonraki, yani yakın dönemlerdeki aromalı nargilelerin hayatımıza girmesi ile daha hafif bir içecek haline gelen nargile genç kitle tarafından da tercih edilmeye başlandı.
Global Bilgiler
Doğu kültürünün bir ögesi olan nargile sonradan batıda da kimi değişikliklerle kullanılmaya başlanmıştır. Kullanım kültürü dolayısıyla bu iki türe göre farklılıklar gösterir, ancak pek çok ortak öğe de mevcuttur.
Batıda birden çok marpuca sahip nargile kullanımı yaygındır. Bu uygulama doğudakine göre farklı bir toplu içim ortamı sunar, ki doğuda nargilenin bir marpucu vardır ve el değiştirmediği sürece tek kişi tarafından içilir.
Arap kültüründe kullanıcı içtikten sonra ya marpucu masaya dayayarak bunu belli eder ya da ağız kısmı kendine bakacak şekilde eğimli tutarak yanındakine ikram eder. Kabul eden, nargileyi verene elinin tersi ile hafifçe vurur ya da sıvazlar, bu memnuniyet göstergesidir. Kafe ve restoranlarda ise her kullanıcının ayrı bir nargile ısmarlaması yaygındır.
İspanya'da "tetería" adı verilen ve genelde müslüman göçmenlerce işletilen çay evlerinde nargile içimi yaygınlık kazanmaktadır. İsrail'de "nargeela" olarak adlandırılan nargile kullanımı özellikle Yemen, İran, Irak ve Türkiye'den gelen göçmenler arasında yaygındır. Bunun yanında İsrailliler arasında da nargile kullanımı görülür.
Nargile tiryakileri arasında, güzel bir içim için ortamda olması gerektiği düşünülen dört öğe vardır, bunlar "nargilenin dört şartı" olarak geçiyor. Maşa, meşe közünü karıştırmak için gerekli, en iyi köz meşeden oluyor. Güzel bir köşeye yerleşmek tabii ki önemli, ve Ayşede tiryakinin çay, kahve gibi istekleri için hazır bulunmalı. Bu deyiş özellikle "eski toprak" Türk tiryakiler arasında yaygın olarak kullanılıyor.

NARGİLENİN ZARARLARI
İçerisindeki ağır metaller sebebiyle 1 nargilenin ortalama 4-5 paket sigarayla aynı oranda zehirlenmeye sebep olmaktadır.
Global Bilgiler
Nargilenin bu kadar zararlı olmasının sebebi içerdiği nikel, kobalt ve kurşun oranının sigaradan çok daha yüksek olması. Sigarada 30-80 ng kurşun bulunurken, nargilede bu oran 6870 ng.
Yine bir başka örnek; sigara dumanında 45-125 ng arsenik varken, nargilenin zararlarının baş sebebi olan arsenik, nargilede 165 ng.
Bu maddelerin neredeyse tamamı toprak üzerinden tütüne geçerek içicilerin zarar görmesine sebep olan maddeler. Ve bu maddelerin tamamı  “zehir”. Nargile içenler farklı yöntemlerle güvende olduklarını düşünmektedirler. Özellikle içerisindeki şişede duran suyun zamanla renk değiştirmesi, zehrin suda kaldığına inanılmasına sebep olmaktadır. Tıpkı filtreli sigaradaki durum gibi.
Diğer yandan Nargile kafelerin şaşalı bir ortamda dekore edilerek insanları cezp etmesi de acı bir gerçektir. Maalesef, nargile kafeleri en çok ziyaret edenler üniversite öğrencileri ve lise öğrencileridir. 18 yaşın altında olmalarına rağmen bu kafelere gelip nargile dumanının zararlarına maruz kalan genç nesiller, ileride kendilerini bekleyen Akciğer kanseri, Kronik bronşit, zatürre, solunum yolu enfeksiyonları ve kalp rahatsızlıklarından habersiz zehirlenmeye devam etmektedirler.

01.01.2013 tarihinden itibaren kapalı ortamlarda nargile içilmesi, Türkiye’de yasaklanmıştır.

Saturday, November 6, 2021

Yağlı Boya Lekesi Nasıl Çıkar?

 Global Bilgiler

Boya badana isleri sonrasında yüzeylerde oluşan yağlı boya lekesini çıkarmak için çeşitli yöntemler kullanılabilir.

Pamuklu, yünlü ya da keten kumaşlar: Pudra kullanılabilir. Lekenin üzerine pudra serpiştirin. Pudra lekeyi emecektir. Ardından lekeli bölgeyi etere ya da alkole batırılımış bir bez ile silin. Eter ve alkol yanıcı maddeler olduklarından ateşten uzak durmalısınız. Ardından lekeli bölgeyi bol soğuk su ile iyice durulayın.

Kurumuş yağlı boya lekesi: Amonyak kullanabilirsiniz. Kurumuş lekenin üzerine amonyak dökün ve 15 dakika bekleyin. Ardından yine etere ya da alkole batırılmış temiz bir bez ile lekeli bölgeyi silin ve bol soğuk su ile yıkayın.

Yağlı boya lekesi olan kıyafetler: Temiz bir bezin üzerine yayın. Kumaşın ters yüzeyinden ılık su ile ağartıcı içermeyen deterjan uygulayın. Bu işlemi leke çıkıncaya kadar tekrarlayın. Leke çıktıktan sonra giysiyi bol su ile yıkayın. Ardından kıyafeti ipe asarak kurutun, kurutma makinesinde kurutmayın. Eğer beyaz bir kıyafette yağlı boya lekesi oluştuysa ağartıcı içeren deterjan da kullanabilirsiniz. Fakat deterjanın kumaşa zarar verip vermediğini kumaşın görünmeyen bir yerinde kontrol etmelisiniz.

Yağlı boya lekesini çıkarmak için bir diğer yöntem ise tiner kullanmaktır. Temiz bir bezi tinere batırın ve lekeye tampon yapın. Bu işlemden sonra tiner kullanılan yer bol su ile yıkanmalıdır. Tiner cilde zarar verebileceğinden bu işlemi yaparken eldiven kullanmalısınız. Tiner aynı zamanda yanıcı bir madde olduğundan ateşten uzak tutmalısınız.

BD  /  at  November 06, 2021  /  No comments

 Global Bilgiler

Boya badana isleri sonrasında yüzeylerde oluşan yağlı boya lekesini çıkarmak için çeşitli yöntemler kullanılabilir.

Pamuklu, yünlü ya da keten kumaşlar: Pudra kullanılabilir. Lekenin üzerine pudra serpiştirin. Pudra lekeyi emecektir. Ardından lekeli bölgeyi etere ya da alkole batırılımış bir bez ile silin. Eter ve alkol yanıcı maddeler olduklarından ateşten uzak durmalısınız. Ardından lekeli bölgeyi bol soğuk su ile iyice durulayın.

Kurumuş yağlı boya lekesi: Amonyak kullanabilirsiniz. Kurumuş lekenin üzerine amonyak dökün ve 15 dakika bekleyin. Ardından yine etere ya da alkole batırılmış temiz bir bez ile lekeli bölgeyi silin ve bol soğuk su ile yıkayın.

Yağlı boya lekesi olan kıyafetler: Temiz bir bezin üzerine yayın. Kumaşın ters yüzeyinden ılık su ile ağartıcı içermeyen deterjan uygulayın. Bu işlemi leke çıkıncaya kadar tekrarlayın. Leke çıktıktan sonra giysiyi bol su ile yıkayın. Ardından kıyafeti ipe asarak kurutun, kurutma makinesinde kurutmayın. Eğer beyaz bir kıyafette yağlı boya lekesi oluştuysa ağartıcı içeren deterjan da kullanabilirsiniz. Fakat deterjanın kumaşa zarar verip vermediğini kumaşın görünmeyen bir yerinde kontrol etmelisiniz.

Yağlı boya lekesini çıkarmak için bir diğer yöntem ise tiner kullanmaktır. Temiz bir bezi tinere batırın ve lekeye tampon yapın. Bu işlemden sonra tiner kullanılan yer bol su ile yıkanmalıdır. Tiner cilde zarar verebileceğinden bu işlemi yaparken eldiven kullanmalısınız. Tiner aynı zamanda yanıcı bir madde olduğundan ateşten uzak tutmalısınız.

Thursday, October 28, 2021

Yangın Söndürücüler Nasıl Çalışır?

 

Yanma, sonucunda büyük miktarda ısı açığa çıkan kimyasal bir tepkime türüdür. Yakıt, oksijen ve ısı yanma tepkimesinin devam etmesini sağlayan üç bileşendir. Bir yangını söndürmek için bu bileşenlerden en az birinin ortamdan uzaklaştırılması gerekir.

Bir yangına nasıl müdahale edilmesi gerektiği yangının türüne bağlıdır. A sınıfı yangınlar kâğıt, ahşap gibi basit yanıcı maddelerden kaynaklanır. B sınıfı yangınlarda yanan madde benzin ya da boya gibi kolay alev alan yanıcı sıvılardır. C sınıfı yangınlar ise elektrik kaynaklı yangınlardır. Kolayca yanabilen metallerden (örneğin sodyum, lityum, magnezyum) ve pişirme amaçlı kullanılan yağlardan kaynaklanan başka yangın türleri de vardır.

Su, sadece A sınıfı yangınlarda kullanılır. Yüksek basınç altında sıkıştırılmış haldeki su, yanan bölgeye püskürtüldüğünde soğutucu etki yaparak yangının söndürülmesine yardımcı olur. Ancak diğer yangın türlerinde kullanılması hayli tehlikelidir.

Karbondioksitli yangın söndürücülerin içinde yüksek basınçta karbondioksit vardır. Normal oda sıcaklığında ve basınçta karbondioksit gaz haldedir. Yüksek basınç altında ise sıvı hale geçer. Basınçlı tüpten çıkışı sırasında aniden hacmi artan ve sıcaklığı düşen karbondioksit hem soğutucu etkiye sahiptir hem de ortamdaki oksijen oranının azalmasına neden olarak yanma tepkimesinin devam etmesini zorlaştırır. Karbondioksitli yangın söndürücüler genellikle B ve C sınıfı yangınların söndürülmesinde etkilidir.

En yaygın söndürücüler kuru kimyasal maddelerin kullanıldığı yangın söndürücülerdir. Çok küçük parçacıklardan oluşan kimyasal maddeler içeren bu yangın söndürücülerde azot gazı itici gaz görevi yapar. Toz halindeki kimyasal maddeler yanan bölgeye püskürtüldüğünde, eriyerek yanan yüzeyin üzerini kaplar ve oksijenle temasını keser. Toz kimyasal yangın söndürücüler çoğunlukla sodyum bikarbonat, potasyum bikarbonat ve monoamonyum fosfattan üretilir ve farklı yangın türlerinde kullanılabilir.
BD  /  at  October 28, 2021  /  No comments

 

Yanma, sonucunda büyük miktarda ısı açığa çıkan kimyasal bir tepkime türüdür. Yakıt, oksijen ve ısı yanma tepkimesinin devam etmesini sağlayan üç bileşendir. Bir yangını söndürmek için bu bileşenlerden en az birinin ortamdan uzaklaştırılması gerekir.

Bir yangına nasıl müdahale edilmesi gerektiği yangının türüne bağlıdır. A sınıfı yangınlar kâğıt, ahşap gibi basit yanıcı maddelerden kaynaklanır. B sınıfı yangınlarda yanan madde benzin ya da boya gibi kolay alev alan yanıcı sıvılardır. C sınıfı yangınlar ise elektrik kaynaklı yangınlardır. Kolayca yanabilen metallerden (örneğin sodyum, lityum, magnezyum) ve pişirme amaçlı kullanılan yağlardan kaynaklanan başka yangın türleri de vardır.

Su, sadece A sınıfı yangınlarda kullanılır. Yüksek basınç altında sıkıştırılmış haldeki su, yanan bölgeye püskürtüldüğünde soğutucu etki yaparak yangının söndürülmesine yardımcı olur. Ancak diğer yangın türlerinde kullanılması hayli tehlikelidir.

Karbondioksitli yangın söndürücülerin içinde yüksek basınçta karbondioksit vardır. Normal oda sıcaklığında ve basınçta karbondioksit gaz haldedir. Yüksek basınç altında ise sıvı hale geçer. Basınçlı tüpten çıkışı sırasında aniden hacmi artan ve sıcaklığı düşen karbondioksit hem soğutucu etkiye sahiptir hem de ortamdaki oksijen oranının azalmasına neden olarak yanma tepkimesinin devam etmesini zorlaştırır. Karbondioksitli yangın söndürücüler genellikle B ve C sınıfı yangınların söndürülmesinde etkilidir.

En yaygın söndürücüler kuru kimyasal maddelerin kullanıldığı yangın söndürücülerdir. Çok küçük parçacıklardan oluşan kimyasal maddeler içeren bu yangın söndürücülerde azot gazı itici gaz görevi yapar. Toz halindeki kimyasal maddeler yanan bölgeye püskürtüldüğünde, eriyerek yanan yüzeyin üzerini kaplar ve oksijenle temasını keser. Toz kimyasal yangın söndürücüler çoğunlukla sodyum bikarbonat, potasyum bikarbonat ve monoamonyum fosfattan üretilir ve farklı yangın türlerinde kullanılabilir.

ZIRAI DON DOLU EROZYON ÇIĞ DÜŞMESİ SU TAŞKINLARI KURAKLIK HORTUMLAR SİS KUVVETLİ RÜZGAR VE FIRTINA ORMAN YANGINLARI HEYELAN SEL BASKINI YANARDAĞ PATLAMASI DEPREMLER TSUNAMİ TRUF MANTARI KUŞ CENNETİ NEMRUT KRATER GÖLÜ COMBATING DESERTIFICATION

Copyright © 2013 Küresel Isınma-İklim Değişikliği-Çölleşme. WP Theme-junkie converted by Bloggertheme9
Blogger templates. Proudly Powered by Blogger.